Mesajı Okuyun
Old 14-01-2008, 16:40   #6
mylassos

 
Varsayılan

Sayın Mayahukuk;

İlk belirtmiş olduğunuz soruya altta yer alan karar sanırım yardımcı olur. Siz satınalmadan itibaren 1 ay içinde ihtarname tebliğ ettirip 6 ay sonrası için ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabileceğiniz gibi(6570 7/d) eski malikin halefi olarak akit dönemi sonunda dava açabilirsiniz. Bunlardan birinin seçilmesi diğerine engel değildir.

Taahhüt bakımından burada 6 ay sözkonusu olmaz, taahhütte zaten bir tahliye tarihi belirtilecektir. Bu tarihte taşınmaz tahliye edilmezse takibe koyabilirsiniz taahhütnameyi(İİK 272-275).

saygılar...





T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2002/6-23

K. 2002/94

T. 13.2.2002

• İKTİSAP VE İŞYERİ İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI ( İhtarnamenin İktisaptan İtibaren Bir Ay İçinde Tebliğinin Gerekmesi )

• İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI ( İhtarnamenin İktisaptan İtibaren Bir Ay İçinde Tebliğinin Gerekmesi )

• TAHLİYE DAVASI ( İktisap Nedeniyle Açılan Davada İhtarnamenin İktisaptan İtibaren Bir Ay İçinde Tebliğinin Gerekmesi )

• İHTARNAMENİN TEBLİĞİ ( İktisap Nedeniyle Açılan Davada İhtarnamenin İktisaptan İtibaren Bir Ay İçinde Tebliğinin Gerekmesi )

1086/m.161,162

818/m.76

2004/m.19

6570/m.7/d

ÖZET : 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayanan tahliye davasında ihtarnamenin iktisaptan itibaren bir ay içinde tebliği şarttır. Ancak bir ayın son günü resmi bir tatil gününe rastladığında sürenin, tatili takip eden ilk iş günü tatil saatinde biteceği unutulmamalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "İhtiyaç nedeniyle tahliye ve aktin feshi" davasrndan dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Beyoğlu İkinci Sulh Hukuk Mahkemesi )nce davanın kabulüne dair verilen 7.6.2001 gün ve 2000/747 E. 2001/326 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekil tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesinin 20.9.2001 gün ve 2001/6697 E. 6841 K, sayılı ilamı ile; ( ... Dava iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralanın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
6570 sayılı Yasa kapsamına giren kiralananı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak aktin hitamında, isterse 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiracı hakkında ihtiyaç rıedeniyle dava açabilir. Bu iki yoldan hangisi yararına ise onu seçmek yeni malikin hakkıdır. Dava 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayanılıyorsa yeni malikin dava açabilmesi için iktisaptan itibaren bir ay içinde kiralananı satın aldığı ihtiyacında kullanacağını kiracıya bildirmesi yine iktisaptan itibaren 6 ayın geçmesini beklemesi gerekir. İhtarın iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiracıya keşidesi değil tebliği şarttır. Davanın iktisabı izleyen 8 ay geçtikten sonra açılması süreye bağlı değildir. Aktin sonuna kadar dava ikamesi mümkündür. 1 ayın ve 6 ayın hesabında iktisap edilen günün de hesaba dahil edilmesi gerekir. 6 aylık süre dolmadan açılması nedeniyle dava reddedilirse bu süre dolduktan sonra aynı nedenle ikinci dava açılabilir. Birinci davanın derdestliği ve kesin hüküm sayılması söz konusu değildir. Ancak iktisabı izleyen 1 ay içinde ihtar tebliğ edilmemişse sonradan bunun giderilmesi mümkün değildir.
Olayımızda; davacı Latife taşınmazı 2.4.2000 tarihinde iktisap etmiş; 22.5.2000 tarihinde keşide ve tebliğ tarihli ihtarname ile davalının tahliyesini talep etmiş ve 6 aylık sürenin sonunda iş bu davayı açmış ise de iktisaptan itibaren 1 ay geçtikten sonra iktisap ve tahliye iradesi davalıya bildirildiğinden süre yönünden davanın reddi gerekirken bu durum göz önünde tutulmadan işin esasına girilerek tahliye kararı verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye ve aktin feshi istemine ilişkindir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin olarak verdiği karar Özel Dairece yukarıdaki gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlığın ihtarnamenin süresi içerisinde tebliğ edilip edilmediği ve bu uyuşmazlıkla uygulanacak hükümlerin nelerden ibaret olduğu noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
HUMK.nun 161-162 BK. 76, İİK.19. maddelerinde gün ve hafta olarak tayin olunan sürelerin hesaplanmasında gün olarak tayin olunan sürelerde, tefhim veya tebliğ günû olan ilk günün hesaba katılmayacağı, sürelerin son günün tatil saatinde biteceği, hafta veya ay olarak tayin edilen sürelerde ise sürenin başladığı güne son haftada veya ayda tekabül eden günün tatü saatinde biteceği, ay olarak tayin edilmiş olan bir sürenin hesabında başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa, bittiği ayın son günü tatil saatinde sona ereceği belirtilmiştir.
Öte yandan resmi tatil günlerinin de süreye dahil olduğu, ancak bir sürenin sonuncu günü resmi bir tatil gününe ( örneğin Pazara ) rastlarsa, süre tatili takip eden ilk iş günü ( örnekte Pazartesi ) tatil saatinde biteceği ifade edilmiştir.
Bununla birlikte Tebligat Kanununun 33. maddesi, Tebligat Tüzüğünün 53. maddesi ve Tebligat Rehberinin 43. maddelerinde; Resmi ve adli tatil günlerinde de tebligat yapılabileceği öngörülmüştür.
Tebligat Yasasında açıklanan bu ilke yapılan tebligatın geçerliliğine ilişkin olup sürelerin hesabı söz konusu olduğunda HUMK.nun 161-162. BK.76 ve İİK.19. maddelerinde açıklanan genel ilkeye göre hesaplama yapılması gereği açıktır.
Diğer taraftan Medeni Yasa ile diğer yasalardaki usule ilişkin sürelerin hesaplanmasında da HUMK. m.161-162 hükümleri uygulanır ( İİK. m. 19, İYUK. m. 8, AYİMK.M.56, CMUK.m.39-40, BK.m.75-77.353 sayılı Yasasının 53. hükümleri de benzer şekilde düzenlenmiştir. ) ( Bkz. Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt V. sayfa 5456-5463 ).
Davacı tarafından dava konusu taşınmaz 21.5.2000 tarihinde iktisap edilmiş ihtar, davalıya 22.5.2000 tarihinde teblığ edilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya baktığımız da; 21.4.2000 günü başlayan 1 aylık süre, 21.5.2000 günü sona ermektedir. Ancak 21.5.2000 günü resmi tatil ( olayımızda Pazar ) gününe rastladığından süre 22.5.2000 günü ( olayımızda Pazartesi ) mesai saati bitimine kadar uzamış olup, ihtarnamenin süresi içinde yapıldığının kabulü gerekir. Nitekim dairenin yerleşik uygulamasının da, sürelerin hesabında Usul Yasasının 161-162. maddelerinin uygulanacağı yönünde olduğu anlaşılmaktadır ( Bkz.Y.6.H.D. 17.2.1987 T. 15862-1647 sayılı kararı, 19:11.1985 tarih 1985/11305 E. 1985/12552 K. sayılı ilamları ).
Bu nedenle yerel mahkemenin ihtarnamenin süresi içinde tebliğ edildiğine ilişkin direnmesi yerindedir. Ne var ki, davalı vekilinin temyiz itirazları Dairesince incelenmediğinden, bu yönlerin incelenmesi için dosya Özel dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yerel mahkemenin direnmesi yerinde ise de işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx