Mesajı Okuyun
Old 25-03-2007, 00:19   #7
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Sayın Çalıkuşu,
Öncelikle estağfurullah, neden yanlış anlayayım?Gayet nazik bir mesaj okudum ben.
Cevabıma gelirsek;
>Aslında, konuyu açma amacım, tüm THS üyeliyle, AİLECE edebi yazılar, duygu yoğunlukları -nasıl diyeyim- daha ziyade beyin değil de, duygu fırtınası yapmak, şöyle damardan gelen yazılarla hislenmek idi hukuktan ziyade.
Ben; hukuk ile duyguların,ruhun, vicdanın -ki kanun boşlukları doldurulurken dahi vicdanın yeri yasal olarak düzenlennir- OLMASI GEREKENLER kulvarında hep bir şekilde buluştuğuna inanırım. Bu yüzden hukukçuların toplandığı böyle güzel bir sitede, bahsettiğim konuyu açarken de,açıkçası cümlelerime çok da odaklanmadan _malum, mesainin sonları, yorgunluk v.s.-itiraftır-_ yalnızca niyetime odaklanıp, sizlerin de niyetime mazhar olacağı ümidiyle yazıverdim aklıma gelenleri..
RUH konusuyla kastım, zaten tam anladığınız şekildedir. Dediğiniz gibi kanunun en azından % 70 koruduğu menfaatin,kanun uygulanırken de mümkün olduğunca korunabilmesi, olaya ŞEKLEN DEĞİL, RUHEN de bakmanıza
bağlı değil midir sizce de?
Netice itibarıyla, ruh ile kastımı zaten tam tamına anlamış bulunduğunuzu düşünüyorum.
HUKUK KELİMELERİ RESMETME SANATIDIR. Evet, böyledir. Çünkü naçizane fikrimce İYİ BİR HUKUKÇU BİR OLAYI ANLARKEN YAŞAR ve sonra ANLATIRKEN YAŞATIR ADETA. Umarım kastım, cümlelerim ve niyetimi anlatabilmişimdir. Saygılarımla...