Mesajı Okuyun
Old 13-02-2007, 14:51   #5
AV.ZAFER KAZAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6495
K. 2004/14240
T. 12.10.2004
• AVUKATIN GÖREVİNİ İHMAL ETMESİ ( Kaybettiği Davayı Temyiz Etmeyerek Kesinleşmesine Yol Açan Avukattan Maddi ve Manevi Tazminat Talebi )
• GÖREVİ İHMAL EDEN AVUKAT ( Kaybettiği Davayı Temyiz Etmeyerek Kesinleşmesine Yol Açan Avukattan Maddi ve Manevi Tazminat Talebi )
• MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDİLEMEMESİ ( Avukatın Kaybettiği Davayı Temyiz Etmeyerek Kesinleşmesine Sebep Olması )
• TEMYİZ EDİLMEYEN KARARIN KESİNLEŞMESİ ( Müvekkilin Avukattan Maddi ve Manevi Tazminat Talebi )
• MÜVEKKİLİN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Aleyhe Mahkeme Kararını Temyiz Etmeyerek Kesinleşmesine Sebep Olan Avukat Aleyhine - Maddi ve Manevi Tazminatın Şartları )
• TAZMİNAT TALEBİ ( Aleyhe Mahkeme Kararını Temyiz Etmeyerek Kesinleşmesine Sebep Olan Avukattan - Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesinin Şartları )
• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI OLUŞMAMASI ( Avukatın Görevini İhmal Ederek Aleyhe Hükmün Kesinleşmesine Sebep Olması - Manevi Tazminat Talebinin Reddi Gereği )
818/m.41,49
ÖZET : Davacı, avukat olan davalıya dava dışı S. E. aleyhine tazminat davası açması için vekalet verdiğini, davalının vekil olarak davayı açıp yürüttüğünü, davayı takipteki zaafları ve karara bağlanınca da red kararını temyiz etmeyerek kesinleştirmesi nedeniyle zarara uğradığını, Bergama Ağır Ceza Mahkemesince de davalı hakkında görevi ihmal suçundan mahkumiyet kararı verildiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamına ve kararın gerekçesine göre, kararın temyiz edilmemesinde davacının bir zararı yoktur. Bir başka deyişle mevcut delil durumuna göre davacı vekili kararı temyiz etseydi de sonuç değişmeyecek durumdadır. Böyle olunca davacının maddi tazminat talebinin reddi gerekir. Manevi tazminat talebine gelince, B.K. 49. maddesine göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına saldırıda bulunulması gerekir ki, davalının görevini ihmal etmesi, davacı aleyhine verilen kararı temyiz etmemesi kişilik haklarına saldırı sayılamaz. Bu talebinde reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:

KARAR : Davacı, avukat olan davalıya dava dışı S. E. aleyhine tazminat davası açması için vekalet verdiğini, davalının vekil olarak davayı açıp yürüttüğünü, davayı takipteki zaafları ve karara bağlanınca da red kararını temyiz etmeyerek kesinleştirmesi nedeniyle zarara uğradığını, Bergama Ağır Ceza Mahkemesince de davalı hakkında görevi ihmal suçundan mahkumiyet kararı verildiğini belirterek 3.000.000.000 TL. maddi, 5.000.000.000 TL manevi tazminatın faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacı aleyhine verilen kararı davacının menfaati gereği temyiz etmediğini, bu sebeple davacının bir zararı olmadığını, doğru hasıma dava açmayı düşündüğünü belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne 3.000.000.000 TL. maddi, 1.000.000.000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, avukat olan davalını kendisini vekil sıfatıyla temsil ederek takip ettiği davada görevini ihmal etmesi sebebiyle davayı kaybettiğini ve red kararını temyiz etmeyerek kesinleşmesine sebep olduğunu belirterek o davada talep ettiği 3.000.000.000 TL'nin maddi tazminat olarak tazminini talep etmiştir. Bergama Ağır Ceza Mahkemesince davalının davacının muvafakatı olmadan kararın kesinleşmesine sebep olduğu gerekçesi ile görevi ihmal suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Davalının aleyhine verilen bu ceza kararı davacının zarara uğradığını göstermez. Davalının davacının vekili olduğu Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/147 esas 2000/60 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı ile Servet Eyüpgiller arasında yöneticisi olduğu kooperatif nedeniyle aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle 500.000.000 TL. maddi, 2.500.000.000 TL. manevi tazminat talep edildiği, davacının maddi zararını belgelendiremediği, davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, davalı avukat tarafından bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Dosya kapsamına ve kararın gerekçesine göre kararın temyiz edilmemesinde davacının bir zararı yoktur. Bir başka deyişle mevcut delil durumuna göre davacı vekili kararı temyiz etseydi de sonuç değişmeyecek durumdadır. Böyle olunca davacının maddi tazminat talebinin reddi gerekir.

Manevi tazminat talebine gelince, B.K. 49. maddesine göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına saldırıda bulunulması gerekir ki, davalının görevini ihmal etmesi, davacı aleyhine verilen kararı temyiz etmemesi kişilik haklarına saldırı sayılamaz. Bu talebin de reddi gerekir.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Böyle bir karar bulabildim sevgili meslektaşım. konu hakkında bir fikir verebilir diye düşündüm. saygılar..