Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Konu ile ortak yanları olduğu için buradan yazabilirim sanırım... Medyatik Hukuk Uzmanları (!) Televiyonlarda, gazetelerde, "sorun söyleyelim" tarzı program yapan hukukçular...(hukukçu olduklarından da emin değilim, araştırmadım ) Birçoğu saygın ve konusunda uzman olabilir, sözüm meclisten dışarı ancak benim eleştirdiğim, köşesinde veya programında, vatandaşı 2 dakika dinleyip mahkemeye başvurmayı yönlendirilenler... Vatandaşı yargıya başvurmayı teşvik etmek gayet doğal ki iyi birşeydir ancak bu yönlendirmeyi yaparken bir kerecik olsun "önce bir avukata gidin" demiyenleri eleştiriyorum. (bu konuda THS'yi örnek almalılar ) Hatta bir tanesi daha da ileri gidip, gazetesinde örnek dilekçe yayınlamıştı, kendi kulaklarımla duyduğum için yazıyorum; "gazetede yayınlanan dilekçe örneğinde ki boşlukları doldurun, mahkemeye başvurun, başvuru sayısı çok olursa, bu konu anayasa mahkemesine kadar gider, gibi birşeyler... " (Cem Yılmaz duysa, malzeme yapar) Malum kişi, hukuki mücadeleyi sadece dilekçe vermekten ibaret sayıyor. Gazetede dilekçe yayınlandığın ertesi günü birçok vatandaşı gördüm adliyede "bunu nereye verecez" diye soruyordu. Benim gördüğüm, altın gününden çıkmış emekli 7 bayandı, tüm Türkiye de kaç tanedir siz tahmin edin... Aradan bir süre geçti, hesaplar tutmadı, vatandaşların çoğunun davası reddedildi, reddedilmeyenlerin de müracaata kaldı, görevsizlik, yetkisizlik rekor seviyelere ulaştı... Medyatik uzmanlarla (bazıları) arzuhalcilerin ortak özelliği; ikisi de avukata gidin demiyor, farkı ise; biri el bombası, diğeri atom... Saygılar meslektaşım...

Avukata gidin diyebilmek için önce, konuyu bilmek, kafada çözmek ve daha sonra, vatandaşın, bu işin üstesinden gelemeyeceğini ve avukata gitmesinin zorunlu olduğunu takdir etmek gerekir. Masal anlatmak değil. Saygılarımla...