Mesajı Okuyun
Old 21-03-2011, 03:21   #20
serhatçetin

 
Varsayılan

Bu mesaj bana bir ülkeyi hatırlattı ?
Hani ;
İsimsiz ihbarlar sebebiyle insanların yıllar boyu tutuklu kaldığı...
İsimsiz ihbarlar sebebiyle birbirini hiç tanımayan 3 kişinin hiyerarşik düzene sahip bir örgüt oluşturabildiği...
10 Sn'lik İsimsiz bir ihbar sebebiyle 5 yıl beraat etmeye çalışılan bir ülke...
Yarın adliye girişinde bana "bir ihbardan" bahsedip üstümü aramaya çalışan devlet(!) bunu bana hangi gerekçe ile haklı gösterebilir ki ?
Bu ara yeni bir yaklaşım tarzı doğdu;
"Tamam sen olmayabilirsin ama ne avukatlar var" şeklinde... Ardından da "Danıştay saldırısı" hatırlatması...
Kabul etmiyorum...
Bu ülkede nice polisler rüşvetten ceza aldı, "kötüleyici sıfat" kabul edilmedi...
Ne burokratlar devletin malını peşkeş çekti, "kötüleyici sıfat" kabul edilmedi...
Ne imamların ne BOMBA'larını izledik ekranlarda, "kötüleyici sıfat" kabul edilmedi...
Ama biz avukatlar çok objektifiz, idealistiz, dürüstüz ya hani?
Ülke tarihinde benzeri olmayan bir olay sebebiyle, kendimiz dahil tüm meslektaşlarımızın "kötülenmesine" razı gelelim ???
Üzülerek belirtiyorum ki her olaya objektif, idealist ve iyiniyetli (?) yaklaşmaya çalışan meslektaşlarımız sayesinde kaybedeceğimiz haklarımızı, gün geldiğinde tepinsek te geri alamayacağız...
Varsın aratsın üstünü dileyen... Ben yine usulsüz şekilde üstümü aramaya yeltenen delikanlı(!)lara, "Haksız arama"nın suç olarak düzenlendiği TCK 120 hükmünü haykıracağım...

5237 sayılı TCK, MADDE 120. - (1) Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.