Mesajı Okuyun
Old 15-03-2007, 17:07   #92
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar Ne oluyor da bu hallere gelebiliyoruz?

Birbirini delice seven iki insan vardı ondört yıl önce,o öyle büyük bir aşktı ki;avukat olan erkek,bu aşk için on yıllık evliliğini ve de iki oğlunu bir kalemde silip atmıştı.

Geçen yaz görkemli bir sünnet merasimi yapmışlar onların yanak yanağa dans edişleri,gözlerindeki ışıltılar tüm salona yansımıştı.

Geçen hafta,dostumuz olan bu çiftin boşandıkları haberini aldığımda çok şaşırdım.
Şaşırdığım boşanma haberinden çok ki;buna şaşırmaktan çok üzüldüğümü yazabilirim tüm içtenliğimle,çünkü arada nur gibi bir erkek çocuğu vardı,

şaşırdım çünkü,
Gülen hanım,boşanma arefesinde eşi ile pazarlığa oturmuş.
İhsaniye'deki villayı benim üzerine yap,ayda şu kadar nafaka,
git nereye istersen...
Bursalı avukat,zat-ı muhterem daha çok arazi ve de mafya davalarına baktığı için son günlerde panik atak tedavileri gördüğünü bilmekteyiz.

Buraya kadar olay bizi ilgilendirmez,herkesin özelidir,
yıkarlar yaparlar.

Ama bir hemcinsim olarak bana bu çok onursuzca geldi.
Evet bir erkekten boşanmak ve son çare olarak ondan birşeyler koparmak.

Villa tapusu,eşyalar,araziler.

Ben olsaydım,benden ayrılmak isteyen bir insanı tek celsede kendim dava açarak boşardım.
NE NAFAKA NE TAZMİNAT.

Olaya şöyle bakıyorum,
eğer benim yokluğum ona,onun yokluğu da bana CEZA OLMAYACAKSA,

o birliktelikten çalınacak moloz yığınlarının da benim için değeri olamaz,olmamalıdır.

Benim hayatımdan akıp gidecek bir insan,
gitmek istiyorsa gider.
Hiçbir şey bırakmadan gider.
Zaten giderken kendisini de götürdüğüne göre
ona ait diğer şeylerin ne değeri olabilir ki?
SEVGİ BİTTİKTEN SONRA...

Ondan giderayak birşeyler koparmak,
bir kadın olarak yapılacak en şerefsizce davranıştır.
Bunu salt,
evliliğe YAŞAM POLİÇESİ gibi bakan aciz insanlar yapar.

Benim düşüncem budur.

Nilgün Çakıcı/BURSA
15 MART 2007/17.00