Mesajı Okuyun
Old 10-01-2007, 16:15   #35
Hekimbaşı

 
Varsayılan HIV e gelene kadar ...

Bir hekim olarak, HIV+ lilerle temas etmeme eğilimi gösteren katılımcıları doğru bulmam mümkün değil. Eğer görüşleri doğru olsaydı, o hastaları bizlerin de görmemesi, ellememesi, işlem yapmaması gerekirdi. Ama teşhis ve tedavi onların da hakkı, ve biz bunu yapıyoruz.

Ama nasıl? Elimize eldiven takarak. Tetkiklerini yaptığımız sırada özenli davranarak (örneğin pipetten kan örneği çekerken yutmamak, kullandığımız pipeti bir daha kullanmamak gibi). Onlarla el sıkışmıyoruz, öpüşmüyoruz elbette.

Henüz (bence) ne idüğü belirsiz bir hastalıkla kimse uğraşmak istemez doğal olarak. Öyle dendiği gibi tuvelete oturmakla bulaşmaz filan da değil HIV; sakın yanılmayın. Afedersiniz, HIV+ vatandaşın bacağında bir yara var, sizde de oturduğunuzda aynı yere denk gelen bir açık yara var diyelim. Onun peşinden aynı klozete otururken özen göstermezseniz pekala size bulaşabilir. Bulaşmayacağını ileri sürecek her kimse, alnını karışlarım. Ancak; bunlar aşırı örnekler. Olasılıkları çok çok düşük. Yine de, sıfır değil.

Öte yandan, kontrolu mümkün olamayacak biçimde yediğimiz yemekler, girdiğimiz tuvaletler, içtiğimiz sular ne olacak? Bu işin sınırı yok. Hayatımızı korkularımıza ve düşük olasılıklara göre biçimlendiremeyiz. Bir anlamda kadercilik gibi görünse de, bu doğru.

Asıl yapılması gereken, sadece HIV+ değil, her türlü bulaşıcı hastalığı veya taşıyıcılığı olan hastanın taşıdığı mikropla ilgili gereken önlemleri almasını sağlamaktır. Bu önlemlerin başında da, temas ettiği herkesi uyarmak, gerekirse bilgilendirmek gelir. Öte yandan, ikinci sırada da, temas etmemesi gerekiyorsa, bunu güvence altına alması gelir.

Dolayısıyla, diğer konularda ne kadar müvekkilin sözüne güveniyorsanız, bu tür konularda da aynı derecede güvenmek zorundasınız. Başka çare yok. Ötesi paranoya olur.

Bana sorarsanız, grip virüsleri HIV den çok daha fazla kayıba yol açıyor. Sizinle görüşürken durmadan hapşıran, ağzını kapatmayan, mendil kullanmayan, elinizi sıkan bir müvekkilin maliyeti nedir, bir düşünün. Birey olarak size çok az gelmiştir belki, fakat bir yıl içinde bütün avukatlara gelenlerin toplamının yol açtığı işgücü kaybını bir toplayın bakalım.

İşte bu gibi konulara da artık toplumumuzca tamamen unutulmuş olan "Toplum Sağlığı çalışmaları" diyoruz. Toplumumuzda sağlık paraya tahvil edileliberi, bu konular bir kenara atıldı. Halbuki, teşhis ve tedaviden çok daha önemli, anlamlı ve ekonomik bir sağlık hizmetidir önleyici hizmetler.

Bizse sürekli özel hastaneleri teşvik ederek sağlık hizmetlerimizi düzelteceğimiz sanrısıyla depreşip duruyoruz.