Takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun evine hacze gidiliyor. Evde bulunan eşi dosyaya kefil alınıyor. Tutanak "işbu dosya borcu olan .....-TL müştereken ve müteselsilen ferileri ile birlikte icra kefili oluyorum" şeklinde tanzim edilmiş. Ayrıca alacaklı vekilinin 3. kişinin kefilliğini kabul ettiğine dair beyanı zapta geçmişse de alacaklı vekilinin tutanakta imzası yok, dahası tutanağın dilinden işlemin katiple yapıldığını zannediyorum. Daha sonrası için de dosyada alacaklının kefaleti kabul ettiğine dair başkaca bir beyanı bulunmamakta, ancak kefalet harcı yatırılmış, icra emri gönderilmiş ve kesinleşmiş. Sonra da kefilin maaşına haciz konmuş. Bu durumda;

1. Taahhüdü ihlalde olduğu gibi kefalet için de alacaklı vekilinin kabulu ve muvafakati gerekli bir unsur mudur, harcın yatırılması vs. bu iradeyi yansıtır mı?
2. Tutanakta imza olmaması, hakimliğe şikayet halinde nasıl sonuç doğurur?
3. Haciz tehditi altında borçlunun eşinden alınan kefalet geçerli olur mu? (bazı yerlerde Yargıtay'ın kabul etmediğine dair yazılar görmekle birlikte herhangi bir karara ulaşamadım.)
4. Kefalette de borçluya tam bir dosya hesabı çıkarılması bir geçerlilik koşulu mudur? Çünkü borçlu alacağın ferilerini vs. net olarak bilmemektedir.

NOT: Forumda bulunan benzer konuların hepsini okudum ancak anlatıığım olay ve sorular/sorunlar hakkında cevap vermekten uzaklar. Bu nedenle yeni başlık açtım.

Yorumları ile katkıda bulunacaklara şimdiden teşekkürler.