Mesajı Okuyun
Old 15-06-2007, 10:51   #88
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nebi
Aslında Avukatın üstü aranamaması güvencesine sığınıp karanlık işler yapan, hatta malesef ki yasa dışı oluşumlara bile destek veren meslekdaşlarımızın olduğu aşikardır. Hal böyle iken bu dokunulmazlığın arkasına sığınmaları ekmeklerine yağ sürüyor zannımca.Bu yüzden varsın onların pis işleri bozulacaksa bizi de arasınlar. Gizlimiz saklımız yok.
Sizin deyiminizle "pis işlere" bulaşmış meslektaşlarımızın günahını neden biz yüklenelim.Falanca avukat mafyanın işlerine bulaşmışsa tüm avukatların potansiyel bir "karanlık iş takipçisi" olarak görülüp üstlerinin aranması meslekteki çürükleri ayıklayıp kamuoyuna afişe etmek yolunda ne denli işe yarayacaktır.

Haklısınız bizim gizlimiz saklımız yok ,tüm savunmalarımızı tüm iddialarımızı mahkeme ,savcılık ve kolluk tutanaklarına zaten geçmekteyiz.Gizlisi saklısı olan bize kanını,malını,namusunu teslim eden ve bunları ellerimize teslim ederken gizli kalacağına inanan müvekkilimizdir.Bu gizlilik de yasal bir haktır.Bu gizliliği korumak da bizim için etik ve yine yasal bir yükümlülüktür.

Alakasız olacak ama mesleğe başladığım ilk yıl Bayrampaşa cezaevine bir müvekkille görüşmeye gitmiştim.Tabi giriş kapısında ,sizin söylediğiniz o"pis işlere bulaşmış avukatların" mesleğimin üzerine,meslektaşlarımın üzerine,benim üzerime düşen gölgesinden dolayı bırakın meslek onuruna ,en yalın haliyle insanlık onuruna aykırı bir üst armasına tabi tutuldum.O ünlü ve birçok meslektaşımızın utanarak giydiği sarı pabuçları ayağıma geçirdikten sonra,çantamdaki deodorant mı dersiniz,tokalarım,ilaçlarım mı dersiniz ne var ne yok tüm görevlilerin alaylı bakışları altında masaya dizildi.Saçımdaki tokalar,üzerimdeki yüzük,küpe vs.takılar,pantolon kemerimi çıkarttım.Buna rağmen cihaz ötmeye devam edince kapıdaki asker kıpkırmızı kesilerek acaba çamaşırlarınız da kanca var mı diye sordu.Soranı bile yerin dibine geçiren bu soru, benim sinirlerimin kopmasına neden oldu.Onları da mı çıkartayım daha ne istiyorsunuz diyerek ağlamaya başladım.
Ne iğrenç bir durum değil mi ,cezaevi kapısında çocuk gibi ağlayan mesleğinin çok başlarında bir avukat.Ve bu avukat ağlarken televizyonlarda gazetelerde çarşaf çarşaf görüntüsü yayınlanan böylelikle ününe ün katan "pis işlere"bulaşmış avukatlar.Peki soruyorum beni bu şekilde aşağılayıp ağlatan düzenlemeler "pis işlere bulaşmış"avukatları da aynı şekilde ağlattı mı?