Mesajı Okuyun
Old 03-02-2011, 23:49   #9
hayali

 
Varsayılan

sn.av.cemile dayanaklarımı sormuşsunuz; öncelikle İST.Bakırköy aile Mah.uygulamaları bu yönde bunu biliyorum.keza4721 s.k.112 ve 433md. diye yazmışsanız da bu maddeler 1086 sayılı Humk.ait hükümlerdir.Taşınmazların üstüne konulan tedbir ise muhtemel bir tazminat yani şahsi bir hak niteliğinde olan alacak hakkını elde edilmesini sağlamak için tedbiren konulan ve taşınmazların aynı ile ilgili olmadığı için 433.madde kapsamında bu manada nitelendirilemeyecek bir husustur.Yani tedbirin sadece taşınmazın üstüne konulması,taşınmazın aynı ile ilgili bir uyuşmazlık olduğunu göstermez. kanaatimce sırf tefhimle tedbirin kalkması ihtimali kabul edilirse, infaz aşamasına gelip ancak bir şekilde tefhimden hemen sonra elden çıkarılan bu değerlerin artık 3.şahıslar nezdinde bulunabilme ihtimali nedeniyle tedbirden beklenen fonksiyonel sonuçtan uzak bir tablo karşısında kalınacağından alacaklı zarar görecek,usul ekonomisi daha da anlamsızlaşacaktır.Bu nedenle hiç değilse kesinleşmeye kadar tedbirin devamı, varlık amacına daha uygundur diye düşünmekteyim.Sonuç itibarı uygulamada aile mahkemeleri karar kesinleşinceye kadar tedbirin devam etmesi yönünde karar vermektedirler.Tazminatlar yönünde eklediğiniz kararlar gibi bir çok karar son dönemde verilmiş olup, boşanma kesinleşmiş ise feri nitelikli tazminatların istenmesine engel bir husus yoktur.iyi günler