Mesajı Okuyun
Old 28-10-2006, 09:57   #36
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

İsmet Berkan, Radikal Gazetesi(27.10.20006)'nden bir alıntı. benim talebime bir yanıt gibi.

Türkiye'deki en 'masum' uygulamayı ele alalım. Geçmişten beri Türkiye'de bir 'aile salonu', 'aile bölümü' meselesi vardır. Lokantalarda ve çay bahçelerinde 'aile' bölümlerine kadınlar veya yanında kadın da olan erkekler alınır. Yalnız erkekler ise diğer bölümde kalır.
Bu uygulama, bir yandan hayatın pratiklerinden kaynaklansa da (erkeklerin sarkıntılık etmesi ve diğer çirkin davranışlar gibi) içinde ciddi bir taşralılık barındırdığına kuşku yok. Kaldı ki bu uygulamayı düne kadar özel işletmeler yapıyordu, eğer yapıyorsa. Edepli veya benim gibi ilaveten alıngan erkekler, kendilerini potansiyel tacizci gibi gören bu çeşit işletmelere gitmezler, olur biter.
Ama aynı işe belediyenin kalkışması, o bölgede yaşayan bütün erkek nüfusunun belediye tarafından potansiyel tacizci gibi görüldüğünü ortaya koyar ki herhalde bu durum savunulamaz.
Ben tesettürün her çeşidi konusunda da böyle düşünüyorum. Her ne kadar insanların giyim kuşam özgürlüklerini savunuyor da olsam, bir erkek olarak rastladığım her tesettürlü tarafından aslında hakarete uğradığımı da düşünmeden edemiyorum. Çünkü kapanan her kadın, erkeklerin kendisine tacizde bulunacağından ürken kadın demek. (Dini vecibenin kaynağında da bu var: Ziynetleri saklamak...)
Ben de bir erkeğim ve hayatımda kimseye cinsel anlamda tacizde bulunmuş değilim, buna terbiyem de müsait değil zaten. İşte bu sebeple, tesettür içindeki kadınları gördükçe, onların bana, 'Aslında sen de, sırf erkek olduğun için potansiyel bir tacizcisin' dediklerini düşünüyorum.