Mesajı Okuyun
Old 27-09-2009, 13:20   #13
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Deyİmlerde Kullanilan Ama Anlami Fazla Bİlİnmeyen SÖzcÜkler






DEYİMLERDE KULLANILAN AMA ANLAMI FAZLA BİLİNMEYEN SÖZCÜKLER[







Av. Durdu GÜNEŞ


İyi iletişimin yolu dili iyi bilmek ve iyi kullanmaktan geçer.
Sözcükler hem düşüncemizin yapı taşı hem de bir iletişim vasıtasıdır.
Deyimlerle dilimize yerleşmiş çoğu zaman kullandığımız ama anlamı üzerine pek düşünmediğimiz sözcükler vardır. Sözcüklerin anlamını bilmeden onları isabetli kullanamayız.
Bu nedenle ben deyimlerde anlamı fazla bilinmeyen sözcüklere açıklık getirmek istedim.
1-Söyleneni anlamadan başıyla onaylamak anlamında kullandığımız “Ahfeş’in keçisi gibi baş sallamak” deyimindeki “Ahfeş’i” çoğumuz bilmiyoruz.. Arap grameri konusunda hocalık yapan Ahfeş, öğrenci olmadığı zamanlarda da dersini verirmiş. Yanında keçisini de bulunduran Ahfeş ders anlattıktan sonra “anladın mı” anlamında keçinin yularını çeker onun onaylamasını sağlarmış. Deyim oradan miras kalmış.
2-Hep birlikte, toplu olarak anlamında kullandığımız “cümbür cemaat” deyimindeki cümbür Arapça halk, topluluk anlamında cumhur sözcüğünün bozulmuş halidir.
3-Toplu haldeyken bir anda dağılmak anlamında kullandığımız “çil yavrusu gibi dağılmak” deyimindeki “çil” sözcüğü dağ tavuğudur.
4-Türlü şeylerin karmaşık şekilde durduğu hal konusunda kullandığımız “Çıfıt çarşısı” deyimindeki “Çıfıt” Yahudi anlamındadır.
5-Meşru olmayan bir yarar sağlamak anlamında kullandığımız “deveyi havutuyla yutmak” deyimindeki “ havut” sözcüğü deve semeridir.
6-Değer verilmemek ve anılmamak anlamında kullandığımız “esamesi okunmamak” deyimindeki “esame” ismin çoğulu olup isimler anlamındadır
7-Önemsiz bir şeyi abartmak anlamında kullandığımız “habbeyi kubbe yapmak” deyimindeki “habbe” sözcüğü tahıl tanesi, su kabarcığı anlamındadır.
8-Ayıplı olmasına rağmen kendini beğenen anlamında kullandığımız “hem kel hem fodul” deyimindeki fodul sözcüğü kendini beğenen kibirli anlamında kullanılmaktadır.
9-Hile ve düzenle birini sıkıştırmak anlamında kullandığımız “kumpas kurmak” deyimindeki “kumpas” sözcüğü dizgicilerin harfleri dizdiği ayarlanabilir demir yuvadır.
10-Bütün ağırlığıyla oturmak anlamında kullandığımız “lök gibi” deyimindeki “lök” sözcüğü yedi yaşından büyük develer için kullanılır.
11-Büyük bir zenginliğe kavuşmuş gibi anlamında kullandığımız “mal bulmuş mağribi gibi” deyimindeki “mağribi” Mısırın batısındaki kuzey Afrika halkından olan kişiler için söylenmektedir.
12-Malın ne kadar önemli olduğunu anlatmak için kullandığımız “mal canın yongası” deyimindeki “yonga” sözcüğü; kesilen, yontulan, rendelenen şeylerden çıkan parçalara denilmektedir.
13-İşin çığırdan çıktığını anlatmak için kullandığımız “şirazeden çıkmak” deyimindeki “şiraze” sözcüğü kitap yapraklarını tutmaya yarayan ince örülmüş şerite denilmektedir. Yine “zıvanadan çıkmak” deyiminde kullanılan “zıvana” sözcüğü bir kilit dilinin yerleşmesi için açılan delik veya bir borunun diğer boruya yerleşebileceği oyuktur.
14-Olmaz öyle saçma şey anlamında kullandığımız “yok ananın örekesi” deyimindeki “öreke” sözcüğü eğrilmekte olan yün, keten gibi şeylerin tutturulduğu bir ucu çatal değnektir.
15-Engel olmak anlamında kullandığımız “destek olacağına köstek olmak” deyimindeki “köstek” sözcüğü hayvanların kaçmasını önlemek için iki ayağına bağlanan kısa ip veya zincirdir.
15-Yersiz bir şekilde birine söz söylemek anlamında kullandığımız “pot kırmak” deyimindeki “pot” sözcüğü kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan büzülme ve kıvrımdır.
16-Sonradan anlaşılan bir durum için “anlaşıldı Vehbi’nin kerrakesi” deyimindeki” kerrake” sözcüğü vaktiyle kadınların giydiği ince softan yapılmış bir üstlük anlamındadır.
17-Hilekar insanların yalan ve sahtekarlıklarının ortaya çıkması anlamında kullandığımız “foyası meydana çıktı” deyimindeki foya; kuyumcuların yüzük, küpe, gerdanlık ziynet eşyalarında kullandıkları kimyasal maddedir.
18-Çok yüksek sesle bağırmak anlamında kullandığımız “sesi ayyuka çıkmak” deyimindeki “ayyuk” sözcüğü göğün en yüksek yeri anlamındadır.
19-Birinden soğumak anlamında kullandığımız “sıdkı sıyrılmak” deyimindeki “sıdk” sözcüğü içten bağlılıktır.
20-Uygun olmayan şekildebir konuya girmek anlamında kullandığımız “bodoslama dalmak” deyimindeki “bodoslama” sözcüğü gemi omurgasının baş ve kıç tarafından çıkan ağaç için kullanılmaktadır.
Bu yazımda yer almayan ve anlamını fazla bilmediğimiz birçok sözcük deyimlerde kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin anlamını bilindiğinde deyimlerin daha anlaşılır olacağı kuşkusuzdur.

KAYNAKÇA
1-Ömer Asım Aksoy, Atasözleri ve Deyimler sözlüğü-TDK yayınları, Ankara,1984
2- Osman Çizmeciler,Meşhur Sözlerin Tarihçeleri, Demir Kitapevi, İstanbul,1974
3-İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek, Kapı Yayınları, İstanbul, 2007