Herkes ipi istediği tarafa çekiyor. Tamam düşünce özgürlüğünü savunuyoruz, aynı şekilde AB de bu tip davalara temsilci göndererek düşünce özgürlüğünü savunduğunu belli ediyor. Ama hukuku işlerine geldiği gibi kullanmalarını insanlara fazla belli etmemeliler ki insanların kanunlara saygısı olsun, kanunun üstünlüğüne inansın. Orhan Pamuk, Hasan Cemal, Elif Şafak gibi yazarlarımızın davalarıyla ilgilendiği kadar sıkmabaşlığı eleştiren yazarımız Muazzez İlmi Çağ'ın ve İlhan Selçuk'un davasıylada yakından ilgilenmeliydi. Yıpratıcı düşünceler özgürlük adı altında korunurken, yapıcı eleştiri sahiplerinin davaları devam etmektedir. Özgürlük böyle savunulmaz, BÖYLE ÖZGÜRLÜK SAVUNANLAR İNSAN HAKLARI HOCALIĞI YAPARLARSA MAHKEMELERİMİZDE DAHA ÇOK OLAY VUKU BULACAKTIR.

Yazar isimleri verirken sevip-sevmemeye göre vermedim. Herhangibir taraf tuttuğum içinde de değil. OLaylara ve sonuçlarına göre örnekler verdim. Aynı veya benzer maddeden yargılanan kişilerin arasında ayrım yapıldığını, özgürlüğün eşitsizlikle sağlanmaya çalışldığını dile getirmek istedim. Bu madde herkes için kalkmalı yada sınırları konmalı, maksadı belli edilmeli.

saygılarımla...