Mesajı Okuyun
Old 15-02-2018, 14:35   #29
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y8HD
Esas : 2017/3038
Karar : 2017/8880
Tarih : 13.06.2017
BABALIĞIN TESPİTİ
---
---
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARI:
DAVA TÜRÜ: Babalığın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.06.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. Duygu Kesler ve karşı taraftan davalı vekili Av. ... Vakkosoğlu geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Dava dilekçesinde; davacı ...'nin, annesi... ile davalı ...'un evlilik dışı birlikteliğinden dünyaya geldiği ve annesinin kızlık hanesine kaydedildiği, ....l'un babası olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiş; davalı vekili davanın reddini savunmuş; mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından edilmiştir.

Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 301. maddesi kapsamında çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemine ilişkin olup, baba olduğu iddia edilen ... aleyhine açılmıştır.

Babalık davası sonuçları itibariyle kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler istemle bağlı olmadan kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın re'sen de yapacağı tahkikatla elde edeceği bulgulara göre soybağını doğru olarak tespit etmek zorundadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde; "Soybağına ilişkin davalarda, aşağıdaki kurallar saklı kalmak kaydıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır: 1. Hakim maddi olguları resen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. 2. Taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hakimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse, hakim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 292. maddesinde ise; “(1) Uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir. (2) Üçüncü kişi tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğunu ileri sürerek bu yükümlülükten kaçınamaz." hükümleri yer almaktadır.

31.07.2004 gün ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan... Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 19. maddesi 41. fıkrasının "a" ve "b" bendinde; Biyoloji ihtisas dairesine incelenmek üzere gönderilecek biyolojik materyallerin hangi koşullarda toplanacağı ve gönderileceği düzenlenmiştir. Buna göre;

"a) Mahkeme ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından nesep tayini için gönderilen şahısların sol kollarının mühürlü olması, beraberlerinde nüfus cüzdanlarını ve mahkeme ile Cumhuriyet savcılıkları tarafından onaylanmış ve son altı ay içerisinde çekilmiş ikişer adet vesikalık fotoğraflarını getirerek mesai gün ve saatlerinde başvurmaları,

b) Nesep tayini için ilgili şahısların bizzat gönderilememesi halinde; en az 5 ml olacak şekilde kapaklı, antikoagülan içeren (EDTA lı) tüplere kan örneklerinin alınması ve tüpün alt üst edilerek karıştırılması (pıhtılaşmayı önlemek için), dik pozisyonda naklini sağlamak için sabitleyici içine yerleştirilerek en kısa zamanda, kurye ile birlikte soğuk taşıma zincirine uyularak (plastik buz paketi içeren termos içinde) Biyoloji İhtisas Dairesine gönderilmesi, bu koşulların yerine getirilememesi halinde; emici vasıfta pamuklu beyaz bez üzerine 8-10 damla kan damlatılarak oluşturulan lekenin oda ısısında, güneş ışınlarından uzak, tozsuz, temiz bir ortamda doğal seyriyle kurutularak beyaz kağıda sarılmasını müteakiben zarflanıp etiket bilgileri yazılarak biyoloji ihtisas dairesine gönderilmesi," gerektiği belirtilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davanın ... Anadolu 1. Aile Mahkemesinde açıldığı, davalının ise .....da ikamet etmesi ve onar günlük iki istirahat raporu sunması sebebiyle ... Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne talimat yazılarak DNA testine esas olmak üzere kan ve doku örneklerinin alınması istenmiş, talimat mahkemesine davalının tebligat yapılmasına rağmen gelmemesi üzerine zor kullanılarak müracaatının sağlanması ile elden takipli olarak (davalının kendisi) .. Hastanesine müzekkere yazılarak gerekli örnekler alınmış ve yine davalı tarafından numuneler talimat mahkemesine teslim edilmiş, talimat mahkemesi tarafından da... Kurumuna gönderilmiştir. Davacı, anne ....un kan ve doku örnekleri üzerindeki çalışma neticesinde de... Kurumu.... Dairesinin 91778600-101.02-1 -16416/689 sayı ve 26/02/2016 tarihli raporu ile de baba olduğu iddia edilen ...'in, çocuk ... için biyolojik babalığı reddedildiğine dair rapor sonucu dikkate alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davacı vekili yargılama aşamasında ve temyiz dilekçesinde davalıdan numune alınma şekline itiraz ederek şüphelerini dile getirmiş, 21.06.2016 tarihli oturumda ise ...'ya gidip örnek vermeye hazır olduklarını dile getirmiştir.

Bu haliyle davalıdan alınan numunelerin... Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 19. madde 41. fıkrasının "a" ve "b" bendindeki şartlara uygun alınmadığı, davacı tarafta bu konuda haklı olarak kuşku ve şüphelerin oluştuğu, hükme esas alınan raporun soybağını doğru olarak ortaya koyacak şekilde kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta ve yeterlikte olmadığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan mevzuattaki düzenlemeler doğrultusunda soybağının belirlenmesi için, davacı yanın ...'ya gidip örnek vermeye hazır oldukları beyanı da dikkate alınarak, çocuk ve ana ile davalının... Kurumu ... Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesine son altı ay içinde çekilmiş ve mahkemece onaylanmış ikişer adet vesikalık fotoğraflarıyla birlikte sevk edilerek, gerekli tıbbi materyallerinin alınıp, DNA tiplemelerinin ve genetik incelemenin yapılarak davalının baba olup olamayacağı konusunda yeniden rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir. Bu yönler gözetilmeden eksik ve yetersiz inceleme ve araştırmayla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.480,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,

taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.