Nihayet 25 yıl sonra bırakabildim.

Çünkü, kalbimin ana damarı %99 oranında daralmış geriye pamuk ipliği denilen ekrandan gösterdikleri kısımcık kalmıştı. Ve her an o %1 lik kısım da kapanabilirdi. Kalbime kan pompalayan ana damarımın tıkanması demek, benim ani bir kalp krizi geçirmem demekmiş. Ve de anlatıkları kadarıyla, her saniye bu kalp krizini geçirerek damarımın patlamasına yol açabilirmişim. Böyle bir durumda da doktorların yapabileceği çok şey kalmayıp, kesin götürücü olduğunu açıkladılar. Ve de acilen by - pass ameliyatı önerdiler.

Çok bunaldım. Çok moralim bozuldu. Alt üst oldum. Elimde sigara ve onun yüzünden her an ölebilmek ihtimalim. Tam o sırada telefonum çaldı. İstanbul'dan beyefendi bir meslektaşım yine gayet nazik bir biçimde ve kibar bir uslupla halimi hatırımı soruyordu. Sorunumu, daha doğrusu rahatsızlığımı duymuş, arıyordu. Geceydi, dışarıda kaldırımın köşesinde bir elimde sigara ve bir elimde telefon. Daha da önemlisi kalbimden başlayan ve sırtıma yürüyen damalarımın yandığını ve sırtımın ağrımaya başladığını hissetmem oldu. Ve İstanbul'dan arayan kibar meslektaşım o anda beni şok eden birşey söyledi. "Sana yakışmıyor. Sigarayı sana yakıştıramıyorum." dedi. Hiç de bu açıdan düşünmemiştim. Ancak bırakma kararıma yol açan anahtarı sanki elime vermişti, sigarayı da bitirmeden atmıştım. Telefon bitince.

Hemen Kalp damar Cerrahını arayıp, görüştüm ve acilen ameliyat olamak istediğimi açıkladım. En azından bu ameliyat bahanesi ile sigarayı bırakabilecektim.

Bugün ameliyatımın ve sigarayı bırakmamın üzerinden 31 gün geçti. İyiyim.
Burası da bundan böyle, tekrar başlamamam için moral destek olacak sanırım.

Ancak, sigara tiryakiliği, uyuşturucu bağımlılığı gibi bir hastalık olduğunu ve kesin olarak tıbben tedavi gerektiğini de öğrenmiş oldum.