Mesajı Okuyun
Old 30-10-2015, 22:45   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Elbirliği mülkiyetinde mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.Davanın tüm mirasçıların oluru ile açılması gerekir.Ancak mirasçılardan biri veya birkaçı tarafından açılır ve tüm mirasçılar adına tescili talep edilir ise dava hemen ret edilmez davacı mirasçıya diğer mirasçıların olurunu alması alamazsa terekeye temsilci atanmasını sağlaması için süre tanınır.Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/2250

K. 2013/2721

T. 29.3.2013

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Tüm Mirasçıların Birlikte Dava Açmaları veya Diğer Mirasçıların Muvafakatlarını Almaları ya da Miras Şirketine Temsilci Tayin Ettirmeleri Gerektiği - Bu Eksikliğin Yargılama Sırasında Anlaşılması Halinde Süre Verilmek Suretiyle Giderilmesi Gerektiği )

• ZORUNLU DAVA ARKADAŞLIĞI ( Tapu İptali ve Tescil - Mahkemece Davacıya Süre Verilerek Diğer Mirasçıların Muvafakatlarını Alması ya da Miras Şirketine Temsilci Atanmasını Sağlanması İmkanı Tanınması ve Sonucuna Göre İşlem Yapılması Gerektiği )

• ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ( Ortaklar Arasında Zorunlu Dava Arkadaşlığının Olduğu - Davacıya Süre Verilerek Diğer Mirasçıların Muvafakatlarını Alması ya da Miras Şirketine Temsilci Atanmasını Sağlanması İmkanı Tanınması ve Sonucuna Göre İşlem Yapılması Gerektiği/Tapu İptali ve Tescil )

4721/m.640

ÖZET : Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliğiyle mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlarını almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Ancak, bu eksikliğin yargılama sırasında anlaşılması halinde, süre verilmek suretiyle giderilmesi mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, davacıya, süre verilerek diğer mirasçıların muvafakatlarını alması ya da miras şirketine temsilci atanmasını sağlanması imkanı tanınmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR : Kadastro sonucunda Hilmiye Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 62 parsel sayılı 24.997,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, hak düşürücü süre içinde çekişmeli taşınmazın babası M. K.'ye ait olduğu iddiasıyla Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ile muris M. K. mirasçıları adına payları oranında tescili için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, tereke üzerinde elbirliği mülkiyetinin geçerli olduğu, bir mirasçının değer mirasçılar adına dava açma ehliyetinin bulunmadığı gibi diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliğiyle mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlarını almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Ancak, bu eksikliğin yargılama sırasında anlaşılması halinde, süre verilmek suretiyle giderilmesi mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, davacıya, süre verilerek diğer mirasçıların muvafakatlarını alması ya da miras şirketine temsilci atanmasını sağlanması imkanı tanınmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.

SONUÇ : Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine, 29.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.