Mesajı Okuyun
Old 06-06-2009, 08:43   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın hukukcu_35,

Anayasanın 129. maddesine göre: “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.”
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 13. maddesine göre de: “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar”.
Bu maddelere göre şayet doktorun hizmet kusuru olduğunu düşünmekte iseniz ve hizmet kusurundan dolayı dava ikame edeceksiniz o zaman Sağlık Bakanlığı na karşı İdare Mahkemesinde dava açmanız gerekmektedir.

Fakat Anayasa'nın 125/son fıkrasında "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” der. Doktorun kişisel eylem ve davranışları idari eylem ve işlem sayılmaz. Böylece doktorun kişisel kusuru (mes: meslekte acemiliği) varsa davayı adli yargıda ve doktora karşı açmanız gerekmektedir.

Özellikle şayet doktorun şahsi kusuru olduğunu düşünüyorsanız ve bu sebeple dava ikame edecekseniz Ceza Davası açmanızda oldukça fayda vardır. Hatta ceza davası açılması durumunda doktorun şahsi kusuru olup olmadığı da ayrıca ve açıkça netlik kazanacaktır.

Sayın qendal21 in de dediği gibi tazminat miktarlarını dava ikame ederken siz belirleyeceksiniz; fakat manevi tazminat miktarını daha sonra arttıramayacağınızı ve maddi tazminatta da fazlaya dair haklarınızı saklı tutabileceğinizi göz önüne almakta elbette ki fayda vardır kanaatindeyim.

Saygılarımla….