Mesajı Okuyun
Old 23-09-2006, 23:07   #4
mutlakadalet

 
Varsayılan

Öncelikle iştirakin unsurlarını incelersek;
-faillerin çokluğu
-bir suçun gerçekleştirilmesi
-iştirak edenlerin katkısı
-iştirak iradesi
İştirak iradesini tanımlarsak: "Suçun kanuni tanımında yer alan fiili ortaklaşa gerçekleştirme iradesidir" diyebiliriz. İştirak iradesinde önemli olan; kişinin başkasıyla hareket ettiğinin bilincinde olmasıdır. Bahsi geçen olaya baktığımızda iştirakin unsurlarına ilişkin ilk 3 şart gerçekleşse de depo sahibine ilişkin olarak iştirak iradesi gerçekleşmemiştir. Olayda depo sahibi, diğer ortakların birlikte oluşturduğu suça katılmak istememektedir-mevcut bilgiler çerçevesinde-. Depo sahibi, kendi arkadaşlarının gerçekleştirmeyi planladığı soyguna katılmak istemektedir. Bu bakımdan depo sahibi, iştirak kastının yokluğu nedeniyle hırsızlık suçuna iştirakten sorumlu olmaz.
Kanımca depo sahibi, kendisine taşınır eşya emanet edildiğinden dolayı güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu olmalıdır. Bu konuyla ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155.maddesinde:
Alıntı:
Güveni kötüye kullanma
Madde 155(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Saygılarımla...