Mesajı Okuyun
Old 16-09-2017, 22:43   #11
Av. Suat

 
Varsayılan

Sayın Bozoğlu nun da belirttiği üzere bu davalarda ispat yükü her zaman ve mutlak surette davalıda değildir. İlgili Yargıtay kararındaki ispat yükünün davalıda olması karara konu somut olaydaki davalının ikrarı nedeni ile sadece bu davaya özgüdür. Genel bir uygulama değildir.

Ayrıca sayın Deryal ın hayatın olağan akışı kriteri ile ilgili son saptamaları ile ilgili olarak, bunun Yargıtayca bu şekilde uygulanıyor olması bunun mutlak surette doğru olduğunu göstermeyecektir elbette. Sayın Deryal, bu açıdan haklısınız ama sayın Başyayla nın da belirttiği gibi şu anki mevcut uygulama bu şekilde maalesef..

Sayın Bozoğlu nun mağdur hakkında önerdiği 6284 Sy. Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinde geçen huşular forum için faydalı bilgiler içermektedir şüphesiz. Kendisine teşekkür ediyoruz.

Taraflar davalının anne ve babası ile birlikte beraberce davalının babasına ait olan evde yaşamakta iseler - ki bu durum soruda tam net değil - eldeki somut olayda tam anlamı ile bağımsız bir ortak konuttan söz etmek biraz güç olacaktır. Bu halde ortak konutun maliki ve bu konutta fiili olarak yaşayan kişi davalının babası olacağından buranın mağdura özgülenmesi eldeki olayda pak mümkün görünmüyor.
Yok eğer konut bağımsız bir konut ise buranın mülkiyetinin davalının babasına ait olması ilgili yönetmeliğin uygulanmasına engel olmayacaktır. Yeter ki şartlar oluşmuş olsun..

İlgili yönetmelik gereği mülki amir veya hakim tarafından verilecek bir tedbir kararı ile şahsi eşyalar alınabilecekse de ziynetlerin bu yol ile alınabileceği zannetmiyorum.
Yukarıda belirttiğim şekilde ziynetler için ayrı bir istihkak davası açılması daha uygun olacaktır. Bu davada da tensip ile birlikte şahsi ve özel eşyaların talep edilmesinde bir engel bulunmamakta.