Mesajı Okuyun
Old 24-03-2007, 14:44   #8
Kemal Yıldırım

 
Olumlu Karar Yerindedir

Alıntı:
Konunun erkek kadın ayrımı ile ilgisi yok. Ortak yerleşim yerine gelen kişi hukuk düzenince korunmayan bir eylemde bulunmaya gelmişse ortak yerleşim yerinin diğer sakini izin verse dahi içeriye giremez. Yargıtayın vermiş olduğu karar son derece yerindedir.

Size katılıyorum Bülent Bey. Zina suç olmasa da, evde bulunanlardan birisinin rızası bulunsa da, konut dokunulmazlığını ihlal edn kişi hukukça korunmuyorsa rıza geçerli sayılmamalıdır. Öğretideki açıklamalardan bu yöndedir.

Ayrıca madde gerekçesine bakılırsa;

Alıntı:
Maddenin ikinci fıkrası, söz konusu suçun hukuka aykırılık vasfını ortadan kaldıran rıza ile ilgili bazı durumlara ilişkin hükümler içermektedir. Buna göre, evlilik birliğinde aile bireylerinden birinin rızasının olması, söz konusu suça ilişkin hukuka aykırılık vasfını ortadan kaldırır. Keza, konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin konuta girme konusunda rıza göstermesi, fiili hukuka uygun hâle getirir. Ancak bu hâllerde konuta girişin hukuka uygun sayılabilmesi için, rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir. Bu bakımdan örneğin, konuttaki teknik bir arızanın tamiri için, diğerinin bilgisi olmaksızın, eşlerden birinin tamircinin konuta girmesine rıza göstermesi hâlinde, bu rıza geçerli bir rıza olarak kabul edilmelidir. Buna karşılık, eşlerden birinin bir başkasını zina yapmak üzere konuta kabul etmesi durumunda, bu kişinin konuta girmesine gösterilen rızanın, geçerli bir rıza olarak kabul edilmesi imkansızdır ve bu durumda diğer eşe karşı işlenmiş konut dokunulmazlığını ihlâl suçu söz konusudur.


karar yerindedir. Her ne kadar zina suç olmasa da boşanma sebebi olması hasebiyle hukuken meşru sayılmamaktadır. Bu nedenle de rıza açıklaması, ihlali meşru kılmaz.

Savcının dava açıp açmayacağı bilimese de, dava açmalıdır.

Saygılar...