Mesajı Okuyun
Old 13-11-2012, 15:06   #19
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/2-822
K. 2012/146
T. 14.3.2012

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASINA DAYALI MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Davacı Kadının Eşinin Ameliyatı Sırasında Yanına Gelmediğini Belirttiği/Davacının Evliliğini Devam Ettirdiği - Sonradan Geçmişe Yönelik Olayın Boşanmaya Konu Edilemeyeceği/Talebin Reddedileceği )

• EŞİNİN AMELİYATINDA YANINDA BULUNMAMASI NEDENİYLE KOCA HAKKINDA AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Davacının Evliliğini Devam Ettirdiği - Sonradan Geçmişe Yönelik Olayın Boşanmaya Konu Edilemeyeceği/Davanın Reddine Karar Verileceği )

• BOŞANMA SEBEBİ ( Davacı Kadının Eşinin Ameliyatı Sırasında Yanına Gelmediğini Belirttiği/Davacının Evliliğini Devam Ettirdiği - Boşanmaya Konu Yapılmayan Geçmişe Yönelik Olayın Sonradan Boşanmaya Konu Edilemeyeceği )

• BOŞANMA DAVASI ( Davacı Kadının Eşinin Ameliyatı Sırasında Yanına Gelmediğini Belirttiği/Davacının Evliliğini Devam Ettirdiği - Boşanmaya Konu Yapılmayan Geçmişe Yönelik Olayın Sonradan Boşanmaya Konu Edilemeyeceği/Manevi Tazminat Talebinin Kabul Edilemeyeceği )

4721/m.174

ÖZET: Dava ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma ve tazminat istemine ilişkindir. Boşanma sebebini oluşturan olguyu, makul süre içerisinde boşanma davasına konu yapmayan ve evlilik birliğini devam ettiren eş, daha sonra geçmişe dönerek o olguyu boşanma sebebi yapamaz. Davalı/karşı davacı kadın, rahatsızlanarak cerrahi bir operasyon geçirmiş ve davacı/davalı koca, ameliyat sırasında davalı/karşı davacı eşinin yanında bulunmamış, tanık anlatımlarına göre ameliyat sonrası yanına gelmiştir. Yaşanan bu olay sonrasında, eldeki dava tarihine kadar, davalı/karşı davacı kadın tarafından, bu olaya dayalı olarak eşi aleyhine boşanma davası açılmamış ve evlilik birliği yaklaşık iki yıl süreyle devam ettirilmiş, sonrasında da davacı/davalı kocadan kaynaklanan ve davalı/davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın gerçekleştiği ispatlanamamıştır. Manevi tazminat talebinin reddine karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesince davacı/karşı davalı Dursun Tosunoğlu’nun davasının reddine, davalı/karşı davacı Z. T.’nun davasının kabulüne dair verilen 3.12.2009 gün ve 2009/259 Esas ve 2009/1522 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı/karşı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21.03.2011 gün ve 2010/4146 Esas ve 2011/4997 Karar sayılı ilamı ile;

(... 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-)Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı kocadan kaynaklanan ve davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın varlığı ispatlanamamıştır. Davalı-davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru değildir…),

Gerekçesiyle 2. bentte açıklanan sebeplerle manevi tazminat noktasından bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma ve tazminat istemine ilişkindir.

Yerel Mahkemece, davacı D. T. tarafından, açılan boşanma davasının reddine; karşı davacı Z. T. Tarafından açılan boşanma davasının ve tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı/karşı davalının temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarda başlık bölümünde yer alan gerekçelerle manevi tazminat noktasından bozulmuştur.

Yerel Mahkemece önceki kararda ısrar edilmiş, direnme hükmünü temyize davacı/karşı davalı vekili getirmiştir.

H.G.K. önüne gelen uyuşmazlık, davalı/karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın varlığının ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere, boşanma sebebini oluşturan olguyu, makul süre içerisinde boşanma davasına konu yapmayan ve evlilik birliğini devam ettiren eş, daha sonra geçmişe dönerek o olguyu boşanma sebebi yapamaz.

Eldeki davada, davalı/karşı davacı kadın, 2007 yılında rahatsızlanarak cerrahi bir operasyon geçirmiş ve davacı/davalı koca, ameliyat sırasında davalı/karşı davacı eşinin yanında bulunmamış, tanık anlatımlarına göre ameliyat sonrası yanına gelmiştir.

Her ne kadar, davalı/karşı davacı kadın vekilince bu husus boşanma ve manevi tazminat nedeni olarak belirtilmiş ise de, 2007 yılında yaşanan bu olay sonrasında, 20.04.2009 tarihinde açılan eldeki dava tarihine kadar, davalı/karşı davacı kadın tarafından, bu olaya dayalı olarak eşi aleyhine boşanma davası açılmamış ve evlilik birliği yaklaşık iki yıl süreyle devam ettirilmiş, sonrasında da davacı/davalı kocadan kaynaklanan ve davalı/davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın gerçekleştiği ispatlanamamıştır.

H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına, bozma ilamında ve yukarda açıklanan ilave nedenlerle, uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı/karşı davalı D. T. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarda gösterilen ilave nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı