Mesajı Okuyun
Old 24-06-2013, 21:43   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Olayınızda mülkiyet sahibi eşten diğer eşin talep edebileceği alacak değer artış payı alacağı olabilir.TMK.227.madde

Çünkü mal ayrılığının gçeerli olduğu dönemde tüm ödemeler bitmiş. mÜLKİYETİN 2003'te eş adına yazılması önemli değildir. Veya zaten 01.01.2002 tarihinden sonra yapılmış bir ödeme varsa bu ödeme miktarının yarısını diğer eş tasfiye payı alacağı olarak talep edebilir ki; siz zaten 1999 dan sonra ödeme yok diyorsunuz.(Evlilik tarihinin ödemelerin yapıldığı ve tamamlandığı dönemi de kapsadığı üzerinden yanıt verilmiştir.)

Örnek yargıtay kararı:

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/558
Karar: 2012/1180
Karar Tarihi: 27.02.2012
Dava ve Karar: M.S. Y. ile N.N.A. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Karşıyaka 2. Aile Mahkemesinden verilen 18.12.2009 gün ve 322/1179 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davacı vekili, tarafların 1994 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 22123 ada 1 parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölümün edinilmesine kişisel gelir ve birikimleriyle 1/2 oranında katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, boşanma kararının 31.12.2007 tarihinde kesinleştiğini, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmazın kooperatif aracılığı ile edinildiğini, peşinat, aidat ve taksitlerin vekil edeni tarafından yatırıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, <davanın katılma alacağı niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki boşanma kararının 31.12.2007 tarihinde kesinleştiği, TMK. nun 178.maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığı görüşünden hareketle davanın reddine> karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar, 11.08.1994 tarihinde evlenmiş, 03.07.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.12.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 sayılı K. m. 10) eşler arasında evlenme tarihi olan 11.08.1994 tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m. 202, 225).

Dava konusu 22123 ada 1 parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölüm, 08.08.2003 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı adına tescil edilmiş ise de, esasen taşınmaz SS. Ç... Konut Yapı Kooperatifi aracılığı ile edinilmiş olup, kooperatif üyeliği 20.05.1996 tarihinde başlamıştır. Üyelik aidat ödemelerinin ağırlıklı kısmı 01.01.2002 tarihinden önce yapıldığına, yine şerefiyeye ait taksitlerin de belirtilen tarihten önce ödendiği Dairenin geri çevirme yazıları üzerine gelen belgelerden anlaşıldığına göre kooperatif üyeliği yoluyla edinilen bağımsız bölümün 01.01.2002 tarihinden önce bittiğinin kabulü gerekir. O halde dava; katkı payı alacağı davası niteliğinde olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK. nun 178. maddesinde düzenlenen 1 yıllık dava zamanaşımına ilişkin düzenlemenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı açıktır. Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngördüğü 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören TMK. nun 5.maddesi yollamasıyla 125. maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği hususunda duraksama bulunmadığına göre, mahkemece 4721 sayılı TMK. nun 178.maddesi dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. İddia ve savunma çerçevesinde toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hatalı değerlendirmeye dayalı usul ve yasaya aykırı hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla