Mesajı Okuyun
Old 03-07-2008, 12:06   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11756
K. 2005/9871
T. 17.10.2005

ÖZET: İcra dosyası derdest olup, henüz infaz edilmiş değildir. Davacı vekilinin asıl istemi, takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yönündedir.O halde, davanın icra takibinden sonra açılmış borçlu olmadığının tespiti davası olduğu, bu davanın takip alacaklısına karşı açılması gerektiği, takip alacaklısı … İnş. Ltd. Şti'nin bu davada taraf bulunmadığı dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 72) (1086 S. K. m. 73)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 5. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.03.2004 tarih ve 2003/554-2004/119 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, dava dışı Yedi Su inş. Ltd.Şti'nin 30.9.1999 tarihli bonodan dolayı müvekkili aleyhine takip başlattığını,bu şirketin daha önce bazı işlerin yapımını üstlendiğini,ödeme emrinde 1.200.000.000 TL asıl alacak, sözleşmelere dayalı 3.744.000.000 TL cezai şart ve 2.080.000.000 TL faiz talep ettiğini, davalı Sıddık Şahin'in anılan şirket adına para alma yetkisi olmadığı halde takibe konu senetleri daha önce tahsil eden şahıs olduğunu,diğer davalıların ise bono altında imzası bulunan müvekkilinin eski yöneticileri bulunduklarını,yapılan görüşmede bu bonoyu ödediklerini,diğer davalı Sıdık Şahin'den de 15.02.2000 tarihli ibraname aldıkların açıkladıklarını, bu nedenle itfa nedeniyle icraya ve borca itiraz edildiğini,davalı Sıdık Şahin'in yüklenici şirketin yetkilisi olmadığı gerekçesiyle bu istemin ret edildiğini, şirketin icra dosyasında kısmen tahsilat yaptığını,davalı eski yöneticilerin basiretli davranmadığını ileri sürerek, icra dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının,davalıların borçlu olduklarının tespitine, bu takip ve itiraz dosyaları sonucu ortaya çıkacak borcun takipteki şekliyle davalılardan tahsiline,icra ve itiraz dosyaları sonucu müvekkilince ödenmek zorunda kalınacak borcun aynı koşullarda davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar İlyas Aşık, Osman Oral ve Musa Gürbüz vekili, takibe konu senedin davacı kooperatifin istinat duvarlarının yapımını üstlenen Yedi Su İnş.Ltd.Şti.yetkilisi olan davalı Sıdık Şahin'e verilen üç senetten biri olduğunu,bu şahsın şirket adına ek sözleşmeye de imza attığını,şirket adına genel kurullara katıldığını,müvekkillerinin şirketin temsilcisi olmadığını sonradan öğrendiklerini,hatta 1.200.000.000 TL bedelli senedin protesto edilmesi üzerine üç adet toplam 5.250.000.000 TL bedelli üye senetlerinin de şirket adına bu şahsa teslim edildiğini,senetlerde şirket temsilcisinin cirosunun bulunduğunu,temsile ses çıkarmadığını,uyuşmazlık konusu senet dışında problem olmadığını, kötü niyetle takibe konulduğunu,yetkisiz temsil kurallarının uygulanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı Sıddık Şahin, Yedi Su Ltd.Şti ile bir bağının olmadığını,yöneticilerini tanıdığını,davacı kooperatifin bir kısım işlerin yapması nedeniyle yöneticileriyle tanıştığını,yardım amaçlı senet alış verişlerini yaptığın, şirketin verdiği bilgi doğrultusunda 15.02.2000 tarihli belgeyi düzenlediğini,uyuşmazlığın davacı ile şirketi ilgilendirdiğini bildirerek,davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan kanıtlar benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı Sıdık Şahin'in davacının yüklenicisi Yedi Su İnş.Ltd.Şti. firmasının temsilcisi olmadığı, davacının önceki yönetim kurulu üyeleri olan diğer davalıların uyuşmazlık konusu 1.200.000.000 TL bedelli 30.09.1999 tarihli bono bedelini bu şahsa ödedikleri, gerekli özeni göstermedikleri, 1999 yılı genel kurulunda ibra edilmedikleri,15.02.2000 tarihli belgenin bağlayıcı niteliğinin bulunmadığı, yüklenici firmanın davada taraf gösterilmediği, icra takip dosyasında ödeme bulunmadığı, bu nedenle borçlu olmadığının tespiti ve eda taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalıların İzmir 13.İcra Müdürlüğü'nün 2001/21952 sayılı dosyasında takibe konulan 7.024.000.000 Türk Lirası'ndan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

Dava, icra takibine konu borçtan dolayı borçlu bulunmadığının ve bu takipten dolayı davalıların borçlu olduklarının tespiti, takip ve daha önce bu takibe yönelik itiraz sonucu verilmiş İcra Tetkik Merci kararı uyarınca ortaya çıkacak borç tutarının takipteki şekliyle davalılardan alınması, bu nedenlerle alacaklıya ödenmek zorunda kalınacak tüm meblağın rücuen tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı tarafından düzenlenmiş 30.09.1999 vadeli ve 1.200.000.000 TL bedelli bononun,lehdarı dava dışı Yedi Su İnş.Ltd.Şti. tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibi yoluyla takibe konulduğu, davacının itfa nedeniyle İcra Tetkik Merciine yapmış olduğu itirazın ret edildiği, takibin derdest bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bu senedin,davacı ile dava dışı takip alacaklısı arasında akdedilen eser sözleşmesine ek olarak yapılan 28.07.1999 tarihli sözleşme uyarınca düzenlenip verildiği, takip talebinde gecikme faizi dışında ayrıca anılan sözleşmeye istinaden 3.744.000.000 TL gecikme tazminatının talep edildiği hususları da dosya kapsamıyla sabittir.İcra dosyası derdest olup, henüz infaz edilmiş değildir.Davacı vekilinin asıl istemi,İzmir 13 ncü icra Müdürlüğü'nün 2001/21952 esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yönündedir.O halde,davanın icra takibinden sonra açılmış borçlu olmadığının tespiti davası olduğu,bu davanın takip alacaklısına karşı açılması gerektiği, takip alacaklısı Yedi Su İnş. Ltd. Şti'nin bu davada taraf bulunmadığı dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın, davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.