Sayın Av. Hulusi Metin üstadımızın söylediği gibi ben de varsa gabin'in şartlarını değerlendirmenizi öneririm.

Karşı tarafın sözlü beyanlarıyla yanıltılma durumunu Mahkemede ispat etmeniz pek bir güç olduğu gibi, reşit ve aklı başındaki bir kişinin bir akde taraf olurken karşı tarafın beyanlarına ne derece itibar etmesi gerektiğini de ayrıca bir tartışma konusu olabilir.

Kiralayanın yurtdışında yaşadığı ve Türk parası konusunda yetersiz olduğunu belirtiyorsunuz ancak böyle bir kişinin bir akdi imzalamadan önce iki kez düşünmesi ve daha iyi araştırması gerektiğini de sanırım takdir edersiniz, dolayısıyla bana sorarsanız bu bir mazeret değil. Kendini emsaller konusunda yetersiz hisseden kiralayan sözleşma yapıldıktan sonra değil, sözleşme yapılmadan önce site yetkilileri ve emlakçılar ile de görüşebilirdi en azından. Aynı şekilde yurtdışında yaşayan bir kişinin fazla tanımadığını iddia ettiği bir ülkede bir sözleşme ilişkisine girmeden önce bir avukatın yardımı almayı düşünmesi de hayatın olağan akışına uygun düşer diye düşünüyorum, ki kiralayan bunu da yapmamış.

Sözleşmeye bağlılığın da genel kural olduğunu düşünürsek, bence olayınızda sadece -varsa- gabinin şartları değerlendirilebilir.