Mesajı Okuyun
Old 14-03-2009, 16:45   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avcerensenatelli
Sayın meslektaşlarımiayrıntılı bir şekilde bakmış olmama rağmen cevabı bulamadım. Manevi tazminat kararları kesinleşmeen icraya konulabilir mi?(Sözkonusu manevi tazminat basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklı bir manevi tazminat kararı)
Şimdiden teşekkür ederim

Sözettiğiniz ilam kesinleşmeden icraya konulabilir. Manevi tazminat, boşanma davasının eki niteliğinde olsa idi, konulamayacaktı.

Örnek içtihatlar:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2005/19877
K:2005/23349
T:28.11.2005

1086 s. Yasa m. 443/4
2004 s. Yasa m. 32


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği gorüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kural olarak boşanma ilamıyla birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle ilam kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir. somut olayda, takibe konulan ilamın boşanmadan ayrı ve ondan sonra acılıp karara bağlanan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı olan Bagcılar Aile Mahkemesi'nin 29.04.2005 tarih ve 2004/526 esas 2005/529 karar sayılı ilamda icra mahkemesinin kabulünün aksine boşanma ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu ilamın boşanma hükmünun kesinlesmesınden sonra verilen ve sadece tazminata ilişkin olduğunun saptanması halinde onun infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerekli değildir. alacaklı vekili temyiz dilekçesinde boşanma davasının daha önce Bağcılar Aile Mahkemesi'nin 2003/1711 esas sayılı dosyası ile gorüldüğünu ve boşanmaya ilişkin verilen kararın 09.02.2004 tarihinde kesinleştiğini açıklamıştır.
O halde, mahkemece durusma acılıp takip dayanagı ılamda boşanmaya ilişkin bir hüküm bulunmadığı da gözetilerek önceden verilen ve kesinleşen bir boşanma kararının bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2001/12-206
K:2001/217
T:28.02.2001

DAVA: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dölayı yapılan yargılana sonunda; İzmir 2. İcra Tetkik Merciince şikayetin reddine dair verilen 08.06.2000 gün ve 2000/334 E-560 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetci borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 21.09.2000 gün ve 2000/12169-13235 sayılı ilamiyle; ... Manevi tazminat yonünden karar bozulmuş olmakla takip tarihinde bu konuda hüküm bulunmadığından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece onceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Şikayetçi Borclu vekili
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının suresinde temyiz edildiği anlasıldıktan ve dosyadakı kagıtlar okunduktan sonra geregi gorüşüldü:
KARAR: Dava şikayete ilişkindir.
Somut olayda, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm altına alınan manevi tazminata ilişkin karar kesinleşmeden takibe konulmuş şikayetci bu nedenle takibin iptalini istemiştir.
Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen manevi tazminatın boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinlesmeden takıp yapılması mümkun değildir. Ancak; somut olayın özelliğine göre takibe konu ilamın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm altına alınması karşısında kesinleşmesi gerekmediğinden usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Şikayetçi-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 28.02.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.