kesinlikle evet üstadım.ancak ilk kredi ile ilgili bir konuyu yanlış yazdığım bir kısım olduğunu farkettim. Onu da aşağıda 2.maddede belirtiyorum.

Olay:

1. taşınmaz 01.01.2012 de Müvekkil (M) nin bilgisi ve onayı dışında vekil (V) tarafından üçüncü kişi (3) ye satılıyor.

2. Ü 10.05.2012 tarihinde taşınmazı ipotek ettirerek ilk ticari krediyi çekiyor. Bu krediden geriye 30.000 TL borç gözüküyor.

3. 01.05.2013 te müvekkil M durumu öğrenerek hemen V ve Ü ye karşı ihtiyati tedbir talepli tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat davası açıyor.

4. Mahkeme 01.10.2013 te bankaya taraflar arasında dava görüldüğünü ve kredi sözleşmelerini istiyor.

5. 01.02.2015'te Mahkeme tapu iptali ve tescil kararı veriyor

6. . Banka 01.03.2015 tarihinde ipotek takibine geçiyor. Takipte hem önceden çekilen kredinin 10.000 TL'lik kısmı hem de yeni çekilen 300.000 TL kredi ve 100.000 TL değerinde çek ve kredi kartı alacağı da takiple talep ediliyor. Evin değeri

7. 01.06.2015 tarihinde tapu iptali ve tescil kararı kesinleşiyor.

8. Evin değeri 150.000 TL



durumu böyle detaylandırabiliriz.

Aslında amacımız bu taşınmazın temiz olarak müvekkile kazandırılması ancak dava hayli zor gözüküyor.

Mahkemenin taraflar arasında dava görüldüğünü bildirerek kredi bilgilerini istediği tarihten sonra da başka ticari krediler ,kredi kartları ve karşılıksız çek nedeniyle ödediği miktarların olmasının kötüniyetli davranış olması nedeniyle en azından 30.000 TL dışındaki kısmı kurtarabilmeyi umut ediyorum.