Mesajı Okuyun
Old 01-05-2011, 00:02   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Gerçek hayat hiç de yasakoyucunun öngördüğü gibi değil.

MK 169 boşanma davalarına ilişkin birçok konuda mahkemece resen tedbir alınabileceğini öngörmüş olsa da, bu tedbirlere karar verilmesi de, bunların uygulanması da çok uzun zaman alıyor.

Tedbir nafakası örneği üzerinden devam edelim: Tedbir nafakasına karar verilmesi, bu kararın icraya konulması, tebligat yapılması, İİK'nın öngördüğü sürelerin geçmesi, daha sonra haciz aşamasına gelinmesi... Bunlar, ekonomik zorluklar içinde olan (genellikle kadın) taraf için çok uzun bir zaman. Adli yardımdan görevlendirildiğim bir yaşlı kadın için açtığım davada, tedbir nafakasının borçlunun maaşından kesilip dosyaya gelmesi, borçlunun o günlerde emekliliğini istemesi nedeni ile 4-5 ay zaman almıştı. Bu, o kadın için çok uzun bir zamandı. Ortak evden ayrılsa, ne kalacak yeri, ne yiyecek ekmeği vardı. Yasakoyucu o kadını düşünmemişti.
Forum konusuna gelirsek; salt "sen aynı evde yaşamaya devam ettiğine göre, boşanmayı gerektirecek önemli bir neden yoktur" demek, gerçek hayattan uzak olmaktır. Özelikle kadını, o evde yaşamak zorunda bırakan birçok neden olabilir. Nasıl ki salt tarafların ortak evde birlikte kalmamaları, aralarında kesinkes bir geçimsizlik olduğunu göstermez ise, sadece aynı evde kalmaları da ortak yaşamın devam ettiğini göstermez.

Yargıtay bu kararında yanılmış; "sen" ve "ben" her zaman "biz" değildir.