Konu: menfi tespit
Mesajı Okuyun
Old 07-03-2012, 15:47   #2
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ali Osman Toprak
A, 1990 senedinde dava dışı B ye boş teminat senedi veriyor. ancak böyle bir ibare tok. B 2008 yılında vefat ediyor. C, B nin eşinden senedi zorla alıyor ve alacaklı kısnına kendi adını yazarak ve diğer kısımları da doldurarak D ye ciro ediyor ve D senedi icra takibine konu koyuyor. yapılan suç duyurusu neticesi C hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı ceza veriliyor.(imzaya itiraz yok) ceza kesinleşiyor. sorum: C hakkında resmi belgede sahteclikikten dolayı ceza verildiğine göre D aleyhine menfi tespit davası kazanılır mı. bu sahtecilik iddiası iyi niyetli 3. kişiye ileri sürülebilir mi?(D nin kötüniyeti ispat edilemiyor)

Yargıtay 19. H.D. 2008/5916 E. 2009/1039 K. 12.02.2009 Tarih

...

Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çeki ciro yolu ile aldığını ve iyiniyetli meşru hamil sıfatı ile çeki elinde bulundurduğunu, zaten davacının da müvekkilinin kötüniyetli olarak çeki ele geçirdiğine ilişkin bir iddiası bulunmadığını, dava konusu çekin de içinde bulunduğu çek koçanındaki diğer bazı çeklerin davacının çek hesabından ödendiğini, davacının çek bedelini ödemekten kaçındığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının dava konusu çekin rızası dışında elinden çıktığını ve davalının senedi kötüniyetli olarak elinde bulundurduğunu iddia ettiğini, TTK.nun 704. maddesi uyarınca davalının kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki iade etme yükümlülüğü altında bulunduğu, davacının bu hususu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava konusu çek yaprağının müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını ve üzerindeki yazı ve imzanın da müvekkilinin eli ürünü olmadığını iddia etmiştir. Ç. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ...sayılı çek iptali davasında alınan 01 Kasım 2000 tarihli Adli Tıp Raporu’nda dava konusu çekteki imzanın keşideci davacı S. O. ait olmadığı belirlenmiştir. Sahtecilik herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerdendir. Hal böyle olunca mahkemece bu yönler üzerinde durulup, gerektiğinde imza incelemesi yönünden yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
...