Mesajı Okuyun
Old 02-02-2012, 05:05   #5
oceans17

 
Varsayılan

4. HD
Esas :2008/1813
Karar:2008/3444
Tarih:17.03.2008

YARGITAY İLAMI

Davacı Halil Kaya vekili Avukat Mehmet Deveci tarafından, davalı Hüseyin Çelik ve İsmail Çelik aleyhine 05/04/2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı yönünden reddine dair verilen 17/10/2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Davacı, 10/07/1998 tanzim, 15/01/2003 vade tarihli bonoya dayalı alacağının tahsili için borçlu olan davalılardan Hüseyin Çelik aleyhine 2005 tarihinde icra takibi başlatmıştır. Ancak, mevcut mal varlığı borcu karşılamadığından davacı 29/03/2006 günlü aciz vesikası almıştır.

Davacı, davalı borçlunun sahip olduğu üç adet taşınmazını 09/11/1998 tarihinde eski eşine sattığını, daha sonra eski eşinden aldığı 16/02/1999 tarihli vekaletname ile bu defa 17/02/1999 günü diğer davalı olan kardeşi İsmail Çelik'e sattığını, bu işlemlerin muvazaalı olduğunu iddia ederek, İsmail Çelik adına olan tapu hissesinin iptali ile davalı Hüseyin Çelik adına tescilini istemiştir.

Mahkemece, davanın İİK.nun 278 ve 284. maddelerine göre zamanaşımına uğradığı belirtilerek zamanaşımı yönünden reddedilmiştir.

Üçüncü kişiler, muvazaa nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tarafı bulunmadıkları tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaa, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Dava ileri sürülüş biçimi itibarı ile BK.nun 18. maddesinde belirtilen genel hükümlere göre açılmış bir davadır.

Muvazaalı işlemin hiçbir hüküm doğurmayacağı, muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zaman geçmesi ile görünüşteki işlemin geçerli hale gelmeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddialarında zamanaşımı söz konusu olamayacağı gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımından reddedilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 17/03/2008