Mesajı Okuyun
Old 23-05-2002, 01:54   #7
aristo

 
Önemli Olmadı sayın Hukuk Doktoru,

Alıntı:
Tartışmayı açarken kullandığım ifadelere bağlı kalarak ne söylemek istediğimi anlamaya ve yorumlamaya çalışınız.


1-Bu sizin için de geçerli mi hocam?

Alıntı:
Görüşlerime elbette katılmak zorunda değilsiniz ama eleştirirken tartışmaya katkı yapma endişesi taşıyalım.


2-Siz de benim görüşlerime katılmak zorunda değilsiniz, eleştirirken malesef tartışmaya katkı yapma endişesi duymadan görüşlerimi açıkladım yanlış mı yaptım?

Alıntı:
İkinci olarak, siyasi ve ideolojik şartlanmışlıktan ve saplantılardan bağımsız olarak düşünmeye ve tartışmaya çalışalım.


3-Benim hakkımda bu kanaate nasıl vardınız?Sizce geçerli olan bu günkü anayasa ilke ve kurallarına riayet ederek kendi mantığı içinde yorumlayanlar,benim gibi;siyasi ve ideolojik şartlanmışlık ve saplantı içindeler mi?bana karşı çok ağır ve haksız bir ithamda bulunmuyormusunuz acaba

Alıntı:
Slogan düzeyini aşmayan kısır tartışmaların ne kadar zevkli ve eğlenceli olduğunu bilirim. Fakat yararına inanmadığım için hiç bir zaman bu forumu bu tür fantazilerin arenası haline getirmek istemem.


4-ben gerçekten böylemi yaptım?

Alıntı:
Yine tarafımdan başlatılan bir tartışmada benzer bir uslubu takındığı ve külhanbey edasıyla masaya (kürsüye) yumruğunu (tokmağını) vurarak görüş beyan ettiği için, kendisine bir tariz ve telmihte bulunmuş ve takma adını Aristeus (Ünlü Korinthoslu General) olarak değiştirmesini önermiştim.


5-Emredersiniz hocam,isterseniz adımı ;siyasi ve ideolojik şartlanmış,saplantılı,sloganvari,kısır tartışmacı,fantazi arenacı,gülünç duruma düşen gibi isimlerle de değiştirebilirim isterseniz?

Alıntı:
anayasamıza insan hakları konusundaki duyarlılığımızı daha iyi vurgulayan bir ilke (cümle) koymalıyız demenin ne sakıncası olabilir?


6-Ben sakıncası var dedim mi?sadece maddeleri bir bütün olarak değerlendirdiğim de "demokratik hukuk devleti"kavramıyla sizce yetersiz ifadenin aslında tamamlandığına işaret etmek istedim.

Alıntı:
İşte Anayasanın 2, 4 ve 27/I düzenlemesine göre böyle demenin sakıncası var.


7-sakıncası var dedim mi?anayasa değişikliği nasıl yapılır kimler teklif eder?hangi çoğunlukla kabul edilir?değiştirilemeyecek hükümler derken anayasa hangi yetkili çoğunluğa hitap etmektedir?anayasa kimlere karşı kendini savunmaktadır?Bu maddelerin kabul ediliş mantığı nedir? Lütfen siz açıklayın sonra yargılayın

Alıntı:
Peki ben anayasanın değiştirilemez hükümlerini mi tartışmaya açıyorum. Yoksa sadece insan haklarına saygılı devlet ibaresini mi?


8-Sadece insan haklarına saygılı devlet ibaresini mi tartışmaya açtınız yani?

Alıntı:
Yani, "insan haklarına saygılı devlet ilkesi" Ata'nın vasiyeti midir?


9-O cümle o parağrafın son cümlesi değil mi? bir bütünlük arzetmiyor mu ?

Alıntı:
Lütfen, tartışmayı öngörülen mecrasından saptırmayın ve gülünç duruma düşmeyin sevgili Aristo..


10-özür dilerim hocam,herşey öngördüğünüz mecralarda devam etsin.(burada sevgili kelimesini kullanmışınız tevazu göstermişiniz)

Alıntı:
Ayrıca bendeniz, "Ankara'nın başkent olması yanlış olmuştur, bunu değiştirmeliyiz" mi diyorum?


11-Siz demiyorsunuz hocam yine yanlış anlama olmuş,bu,yüce meclis üyelerimizin daha güvenli yerlere taşınması yerine memleketin her yerinde olduğu gibi Ankara'mızı da çok daha sağlıklı,güvenli ve güzel hale getirmenin daha uygun olabileceğini ifade etmek istedim Emin Güneş arkadaşımızın verdiği örneği düşündüğümde ister istemez aklıma japonya geliyor adamların her yeri deprem kuşağı değilmi?

Alıntı:
Atatürkün söyledikleri ve yaptıklarının bir kısmının da konjonktürel bir anlam ve öneme sahip olduğu kabul edilmelidir.


12-Tabi hocam,ama sizce laikliğin konjonktürel anlam ve önemi kalmadı mı?

Alıntı:
Hiç bir zaman değişmesi düşünülemeyen dogmaların (postüla), Atatürk devrimciliği ile de bağdaşır tarafı yoktur.


13-kesinlikle katılıyorum bu düşüncenize ama laikliğide bir dogma olarakmı değerlendiriyorsunuz?

Alıntı:
Ayrıca, bilenler iyi bilir ki, tartışmaya açtığım bu konu bendenizin keşfi değildir. Mümtaz Soysal'ı, Münci Kapani'yi okuyanlar ve bu alana birazcık ilgisi olanlar, Atatürkçülüğünden kimsenin kuşku duymayacağı düşünce ustalarının ve hukuk üstatlarının zaten bu konuları tartışmakta olduklarını bilirler.


14-Evet hocam,onlara da sonsuz saygım vardır.Bizim gerçekten değerli hocalarımız dan ikisini saydınız.Ben tartışılamaz demedim zaten daha önce dediğim gibi mevcut anayasamızın hukuki ve siyasi sistematiği içinde yorum getirdim.Ben her zaman özgür düşünceden yanayım Bu yüzden Atatürk devrimlerini, ve ulaşmak istediği çağdaş uygarlık seviyesini savunuyorum

Alıntı:
15 yıla yakındır hukuk dersi anlatmaya çalışan bir öğretim üyesi olarak, bu tartışmada bunları yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm.


15-Ben de çok üzgünüm hocam,size sonsuz saygım var ama yukarıda aktardığım ve benim hakkımda bahşettiğiniz ifadelerinizi okuyunca iyi ki sizin öğrenciniz olmadım diyorum.

Alıntı:
Lütfen bu tartışmayı sevgili aristo tarafından başlatılan "Türbanlı Duruşma Yapılabilir mi?" başlıklı tartışmaya dönüştürmeyin.


16-Ne anlatmak istediniz?O tartışmayı da bendeniz icat etmedi günümüzün devam eden bir sorunu ve Öyle bir sorun ki yakın bir zamanda bir baro başkanımızın öldürülmesine kadar varan,sizin niçin laikliğe ısrarla vurgu yapılıyor sorunuzun bir cevabını bulabileceğiniz bir sorun.kaldı ki orada sorduğum sorular tamamen hukuki boyutta cevaplandırılması gereken sorular ve kaldı ki özgür tartışma ortamındayız değilmi? Neden o tartışmaya dönüştürmeyelim demenizi o bölümde lütfedin açıklayın varsa yanlışlarımızı gösterin biz de öğrenelim yanlış düşünüyorsak doğruyu bulalım


Alıntı:
Her görüş muteber (geçerli/yerinde) olmayabilir, fakat muhterem (saygı değer) sayılmalıdır.


saygılar