Mesajı Okuyun
Old 14-09-2010, 15:55   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/14233
Karar: 2007/2558
Karar Tarihi: 23.02.2007

AYIPLI MAL DAVASI - ARACIN DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA BEDEL İADESİ VEYA BEDELSİZ TAMİR İLE TAZMİNAT İSTEMİ - ZAMANAŞIMININ GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİ - ARAÇTA ÜRETİM HATASI BULUNDUĞU VE ÜRETİM HATASI OLDUĞU

ÖZET: Üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. Herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır. Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.


(4077 S. K. m. 4) (4721 S. K. m. 2)

Dava: Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı şirketten 29.12.1999 tarihinde Honda CRV marka otomobil satın aldığını, ilk günlerden itibaren aracın ön düzeninde titremeler olduğunu, birçok defa yetkili serviste tamir edildiğini, aracın normal olduğu belirtilmesine rağmen arızaların giderilemediğini, kendinin oyalandığını ileri sürerek, aracın değiştirilmesine, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesine, bu da mümkün olmazsa bedelsiz tamir edilmesine ve uğranılan manevi zarar nedeniyle 2.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, değiştirme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanılarak açılmış olup, satılan aracın ayıplı imal edilmesinden ve tamiri ile ilgili olarak da ayıplı hizmet verilmesinden kaynaklanan aracın, <değiştirilmesi veya bedel iadesi veya bedelsiz tamir> ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı savunması ve mahkemece de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması karşısında, öncelikle somut olayda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; <ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet kabul edilir.> denildikten sonra, maddenin dördüncü fıkrasında da; satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uygun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının hile ile ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hükmü yer almaktadır.

Davalı tarafından satışa sunulan aracın satın alma tarihi olan 29.12.1999 tarihinden itibaren kısa bir süre sonra direksiyonda ve ön düzende titreme şikayeti ile davalının yetkili servisine başvurulduğu ve yetkili servis tarafından balans ayarı ile lastik rotasyonlarının yapıldığı, ancak, araçtaki sorunun devam etmesi üzerine davacının aynı nedenlerle müteaddit defalar servise başvurduğu ve servis tarafından ön düzen ayarı ve balans ayarı gibi geçici tedbirlerle sorunun giderilmeye çalışıldığı, nihayet 18.3.2005 tarihli iş emrinde de motor takozlarının değiştirildiği, ancak müşterinin isteği ile aks'ın değiştirilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

Olayın açıklanan gelişimi ve dosyadaki deliller karşısında araçta üretim hatası bulunup, bunun gizli ayıp olduğunda şüphe edilmemelidir. 18.2.2004 tarih ve 2004/4-29-83 Sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında da benimsendiği gibi, davalı satıcı onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma yoluyla aracı tamire çalışan servis elemanları istihdam edilmesinin sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Öte; yandan ve asıl önemlisi, üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. MK. nun 2. maddesi hükmü gereğince, herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır.

Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 23.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları