Merhaba Sayın Memişoğlu,

İlk dava yönünden :
Davadan feragat
Feragat edilmiş olan davanın temyizi

Bir Usul Hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir ( HUMK. m.91 vd. ). Davadan feragatin, kesin hükmün sonuçlarını doğurucu nitelikte olması nedeniyle bütün bu özellikleri içermesi zorunludur (HGK. E. 2004/4-200K. 2004/227T. 14.4.2004, Kazancı).

HUMK. 95/1. maddesi gereğince davadan feragatle, ortada artık bir dava kalmamıştır. Mevcudiyeti kalmayan bir davanın temyiz davası ile Yargıtay'a taşınması da söz konusu olamaz.
Davadan Feragat; Temyizden Feragat İstemini de İçerir (12. HD.,E. 2003/1789,K. 2003/2150, T. 4.2.2003, Kazancı).

Soru : Olayda Yargıtay hangi gerekçeyle nasıl bir karar vermiştir ?
-Davadan feragat edilmiş olması nedeniyle temyiz talebinin reddi mi ?
-Temyizden feragat nedeniyle temyiz isteminin reddi mi ?

İkinci dava yönünden :

Islah
HUMK 83 ve ardından gelen maddelerde düzenlenmiş olan ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının da bir istisnasıdır.

Feragatin iptali
Hakim huzurunda yapılan davadan feragatin kaldırılabilmesi için, iradeyi bozan hile / hata iddiasının ispatı gerekir.