Mesajı Okuyun
Old 01-01-2008, 20:53   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

'' Koruyucu davalar TMK.nun 25.maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiş olan saldırı tehlikesinin önlenmesi davası,saldırıya son verilmesi davası ve saldırırnın hukuka aykırırlığının tespiti davasıdır. Bu davaların açılabilmesi için ortak şart,bir kişinin k,şilik hakkının hukuka aykırı olarak bir saldırıya maruz kalması,kalmış olması veya kalacak olmasıdır. Mağdur maddi yada manevi zarar meydana gelmemiş olsa dahi koruyucu davaları açabilir. ...Saldırı tehlikesinin önlenmesi davası kişiliğe saldırının henüz başlamadığı fakat saldırı tehlikesinin bulunduğu ve bu tehlikenin ciddi ve yakın olduğu durumlarda açılır. Davanın amacı failin davranışını yasaklayarak mağduru gelecekte meydana gelecek saldırıdan korumaktır. ( Serap HELVACI , Gerçek Kişiler 2006 sh: 123)

Burada açılan dava TMK. 125/1 maddesinde öngörülen '' koruyucu'' davalardandır.Bu sınıfa dahil '' saldırı tehlikesinin önlenmesi '' davasıdır. Yukarıdaki bilimsel açıklamada da belirtildiği gibi bu davanın açılabilmesi için mutlaka kişilik hakkına saldırının gerçekleşmesi gerekmez. Saldırı henüz başlamadan ortada bir ciddi ve yakın saldırı tehlikesinin bulunduğu durumda açılır. Bu davadaki gaye muhtemel saldırının şimdiden önlemlerinin alınması gerçekleşmesinin önlenmesi ve karşı tarafa yapmak istediği eylemin hukuka aykırı olduğunun hatırlatılmasıdır. Böyle bir dava türü 25/1 maddesinde öngörülmüştür.

Somut olayda, davalı görüntüleri sildiğini ve tel.nu sattığını beyan ile dolaylı ikrarda bulunmuş ve ispat yükü kendine geçmiştir. Böyle bir duruma dahi davalının eyleminin hukuka aykırılrğının tespiti ile '' imei numarası ile kullanıma kapatılması '' şeklinde bir karar verlmesi beklenirdi.

Manevi taz. talebine gelince, BK.nun 49 md.sine göre manevi taz. talep edebilmek için kişilik hakkına saldırının gerçekleşmesi gerekir. Salt tehlike manevi tazminat için yeterli sayılamaz. Mahkemenin manevi taz. yönünden ret kararı herhalde bu gerekçeye dayanabilir. Fakat bence karı-kocada olsa izinsiz görüntülerin alınması olayı tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilir.

Yargıtay aşamasında bunlar üzerinde durulmalı. Diye düşünüyorum

Saygılarımla.