Mesajı Okuyun
Old 27-12-2007, 21:56   #17
Gemici

 
Varsayılan

1. Kendimi söz altında kalmıyan, mantığıma ters düşen konularda uygun bir cevap veren birisi olarak görürüm; bunun yanında çaresiz kaldığım ve hiçbir cevap bulamadığım durumları da bilirim. Bahsettiğim bu durumlar, bana ve benim dünya görüşüme ters düşen ve tamamen mantık dışı olarak nitelendirdiğim durumlar ve davranışlardır. Bu durumlardan bir tanesi de burada tartışılan konu. Bir hukukçunun bile bile ‘ben haklı bulduğum sonuca ulaşmak için gerektiğinde yasal olmayan yöntemler denerim’ demesi. Ve bu tavrı 'Hukukçu olmak ayrı şey, hukukçu takılmak ayrı şey de ondan' diyerek, açığa vurması ve kendisi gibi düşünmeyenleri ‘hukukçu takılmak’la nitelendirmesi.

2. Alıntı: Bu GİBİ durumlarda, bazı ufak hileler meşrudur sanıyorum. Örneğin, icra yasaları o kadar borçlular lehine ki, bazen ufak hile kullanmamak mümkün değil. Mesela, dosyayı tahsil edebilmek için, icra cezadan tebligat nedeni ile beraat çıkmış olmasına rağmen, borçluya bak....ceza çıktı, yakalanacaksın, ya da usulüne uygun olmayan ödeme taahhüdüne uymazsan....hapis yatacaksın, diyebiliyorum. Ve başka çarem yoksa, borçlunun kötüniyetli olduğunu düşünüyorsam, hiç üzülmiyorum yaptığıma. Bu alıntıyı ‘Toplum GÖzÜnde Avukatlik MesleĞİ’ başlığı altında avukatların yalancı olmadığını ispat etmeye çalışan hukukçulara ithaf ediyorum. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=22836 Ve ‘ben yalancı değilim’ diyen tüm avukatların, avukatlık mesleğinin onurunu korumak için, bu türden ifadelere karşı tavır koymalarını diliyorum.

3. Bir de THS de tartışılan ‘Kırmızı Işık’ konusu var. Orada söz konusu olan soru şu: Alıntı: Sürücünün (yayanın) kırmızı ışıkta beklemesi / beklememesi ile, Hukuk Devletinde Yurttaş olmak arasında bir bağlantı kurulabilir mi?http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=1495 Kırmızı ışıktan geçenler yakalandıklarında türlü gerekçeler ileri süreceklerdir. ‘Hastam vardı, acele etmem gerekiyordu’, ‘ocakta yemek pişiyordu, zamanında eve gidemezsem yangın çıkardı’, ‘Randevum vardı, randevularına zamanında giden birisiyim, geç klamak istemiyordum’, ‘Büroya geç kalmıştım’, ‘Karşı tarafta bir çocuk yere düşmüştü, onu kaldırmak istedim’. Karşıdan karşıya meşru olmayan bir şekilde geçen bu kişilerden hangisi haklı dersiniz? Kimin haklı, kimin haksız olduğuna kim karar verecek? Gayrı meşru bir yoldan karşıdan karşıya geçenler mi? Yoksa başka birileri mi? Bu son soru ile olayımızın odak noktasına geldik derim! Meşru olan sonuca, Gayrimeşru yollardan ulaşmak doğrumudur..? sorusuna vereceğimiz cevapta sonucun meşru olduğuna ve gidilen yolun doğru olduğuna kim karar verecek. Gayri meşru yolu seçen mi yoksa başka birileri mi? Yasalar mı? Elinizdeki ilam mı? İyi ama o ilam size sadece ve sadece yasal yoldan hakkınızı alın diye verilmiş, o nu yasal olmayan yollar kullanasınız diye değil! ‘icra yasaları o kadar borçlular lehine ki’ alıntısı bende ‘Kırmızı ışık o kadar sürücüler lehine ki’ çağrışımına yol açtı. O icra yasalarını biz bulmadık, başka ülkelerden aldık, oralarda da bu yasalar borçlular lehine diyenler var, ama kimsenin aklına onları ihlal etmek gelmez, ihlal edenler, eğer avukatsa, en azından disiplin cezasına çarptırılır.

4. Sayın Mustafa ÖZCAN Frankfurt Emniyet Müdür Yardımcısı ve Alıntı: MASUM BİR ÇOCUĞU ACIMASIZCA ÖLDÜREN KİŞİYİ İŞKENCE İLE KONUŞTURMAYA ÇALIŞARAK ÇOCUĞUN HAYATINI KURTARMAYI AMAÇLAMAKMI DAHA VAHİM ? YOKSA MASUM BİR ÇOCUĞUN ÖLDÜRÜLMESİMİ DAHA VAHİM.? konusunda savunmanın ve mahkemenin gerekçelerini yazmayı düşünüyorum. Belki de iki ayrı olay söz konusu, ama yazdıklarınızı göz önünde bulundurduğumda aynı olaydan bahsediyoruz gibime geliyor. Yazacaklarınızı gerekçeleri okoduktan sonra yazarsınız. Benim kast ettiğim olayda herhangi bir kimsenin zaman aşımından faydalanarak kurtulduğu söz konusu değil çünkü. Adama ceza verilmiş ve bu ceza tecil edilmiş.

5. Alıntı: Son olarak, Almanya yada diğer avrupa ülkelerdekinin aksine, Türkiye de halen sistem yeterince gelişmediği için bir kısım borçlular lehlerine olan yasaları kullanarak asalak bir şekilde diğer dürüst insanların haklarını gasbederek yaşıyorlar. Asalak bir şekilde başkalarının sırtından geçinen kimseler dünyanın her yerinde var, sadece Türkiye’de değil. Sistemin gelişip gelişmediği o sistemi geliştirmekle görevlendirilen çoğunluğun gelişip gelişmediği ile orantılıdır.

Saygılarımla