Mesajı Okuyun
Old 24-12-2007, 22:22   #9
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Sayın Mustafa Özcan,
Sizin yönteminiz kanımca gayrı meşru değildir. Yanılmıyorsam çapraz sorgu yöntemidir, sonuçta siz bir iddiada bulunuyorsunuz ve sizin doğru söylemeniz savunmacı olarak zorunlu değil, bir yargılama eyleminde yanlış veya doğru iddialar ortaya atılır, çelişme sayesinde doğruya ulaşılır. Çapraz sorgu bildiğimiz gibi son zamanlarda çok dikkat çeken bir sorgu yöntemidir ve bunun hukuka aykırı bir yanı yoktur.
Borcun ödenmesi için kullanılan paranın ne yolla elde edildiği de hukuku ilgilendirmemektedir, dolandırıcılık tek başına bir suç olarak değerlendirilir. Ama ahlaki değerlendirmeler herkesin vicdanına kalmış bir konudur.

Genel olarak meşru amaca gayrı meşru yollarla ulaşmanın meşru sayılması demokratik sistemlerde kabul edilmez. Bu durum totaliter devletlerde görülen bir olgudur. Demokratik sistemlerde meşru amaca meşru yolla gidilmesi dışındaki haller meşru karşılanmaz.

Tabiki totaliter rejimlerin baskıcı ve işkenceye yönelik sorgusuz sualsiz doğruya ulaşma tekniklerini kabul etmem elbette mümkün değil...

Adama veriyorlar elektriği acıdan yapmadıysada yaptığına inanmaya başlıyor. Elbette gayrimeşru olarak kastettiğim şey bu değil. Daha hafif şeyler. Demokrasiye olan inancımı belirttikten sonra şunu söylemek istiyorum. Demokratik sistemlerde de maalesef giden gitti kalan sağlar bizimdir mantığı hakim. Olaylara daha etkili çözümler getirmeye yönelik bir çaba yok. Özgürlük kantarının topuzu haksızlıklara doğru daha ağır basmaya başlıyor sanki.. Yinede sorgusuz sualsiz işkence görmektense şanssızlık sonucu mağdur olmayı tercih ederim demeden edemiyeceğim.

Hukuka aykırı delil konusunda hazırladığım ancak daha önce tartışıldığı için yayımlanmayan bir mesajımdaki örneği burada tekrar vermek istiyorum. Tek delili cinayet silahı olan bir insan öldürme olayında cinayet silahını katil işyeri kasasında saklıyor, bunuda maktulün ağabeyi biliyor. Bir gece yarısı gözünü karartıyor ve katilin işyerine girip kasasını açıyor.. Kasadan kardeşini öldüren ve üzerinde kardeşinin kanı bulunan bıçağı alıp savcılığa teslim ediyor.

Şimdi bu olay bir tarafından bakıldığında hırsızlık değilmidir. Diğer tarafından bakıldığında ise cinayet gibi büyük bir olayın faili meçhule karışıp karışmaması ile yakında alakalı bir delil elde etme olayıdır. CMK 206 ve 217 gereği bu delil hükme esas teşkil edemeyecek.

Peki kamu vicdanı başka delil bulunmadığı için serbest bırakılan katili nasıl sindirecek..??

Maktulün ağabeyini hırsızlıktan cezalandıracakmıyız ve gayrimeşru olan bu yöntemle meşru sonuca ulaşmak ne derece doğru oldu ?

Bu soruyu Karamanda verdiği bir konferansta Prof. Dr. Feridun Yenisey hocaya sordum cevabını bir müddet sonra yazacağım...

Saygılarımla...