Mesajı Okuyun
Old 10-12-2003, 16:24   #1
DenizSu

 
Soru İştirak Nafakasına Esaslar Nelerdir. maddi Yüklerin Paylaştırılması ???

Avukatım iştirak nafakasının çocuğun masraflarına "bir katkı" olduğunu söylüyor.
Bundan çocuğun masraflarının pek de dikkate alınmayacağı, çocuğun bakım, eğitim, sağlık v.b giderlerinin çocuğu yanında bulunduran tarafa ait olduğu anlamını çıkarıyorum.

Benim çocuğum özel eğitim gerektiren bir çocuk ( resmi raporu var). Aylık eğitim ve bakıcı harcamaları 1,600,000,000TL (birmilyaraltıyüzmilyon) buna ek zorunlu beslenme, sağlık, giyim, kitap v.b gelince yaklaşık 2milyar aylık harcaması var. Bundan her tasarrufum aslında cocuğun gelişmesi ve yetişmesi hakkından gasp etmem anlamına geliyor.

Ben gelirimin 1/3'ünü çocuğa harcamak zorunda kalıyorum, oysa karşı taraf için bu oran 1/8 nispetinde. Bu oransızlık hakça mı?

Karşı taraf tüm malını kaçırmış durumda, maaşı hacizli falan, yani varlığı görünmüyor. Bende maaş ve 13 yaşında bir araba var. Oturduğum evde fuzuli işgalci durumundayım, dava sürüyor ve bir bedel ödemek zorunda kalacağım (şimdilik belirsizlikten aylık ödemiyorsamda, dava sonunda toplu alınacak faizleri ile herne bedel belirlenecekse ödeyeceğim) . Tahliye sonrası bir ev tutup kira ödemem gerekecek.

Benim gelirimin çoğunu çocuga harcayıp, kalanla geçindiğim aşikar, bana kalan miktar da aşikar. Ücretli iki taraf ve ücretler mahkemenin elinde. Yoksulluk nafakası almıyorum. Karşı taraf 250milyonTL/ aylık nafaka ödemekle yükümlüydü. Arttırma davası açtım, avukatım ısrarla 500milyon istedi, bunu bile vermezmiş hakim ona göre, çünki %100 arttırmazmış. Neden?, Karşı tarafın ödeme gücü var, çocuğun da ihtiyacı var, arttırma oranı niye dikkate alınsın ki?

Kişisel tercihimden kaynaklanan bir harcama yok çocuk için (ay keman çalmayı öğrensin gibi). Bu durumda hakime ne sunmalıyım ki, çocuğun yetişmesi için bütün maddi külfeti bana yıkmasın ve taraflar arasında hakça paylaştırsın.

Bu maddi külfetten kurtulmak için 6 yaşındaki çocuğumu karşı tarafa mı vermeliyim, o zaman ben az nafaka öder ve gelirimi şahsi tasarrufum için kullanabilirim. (ŞAKA, eminim ki eğitimini boşlar, mahalle okuluna verir ve sınıfta kalmasını seyreder, sonra da okumadı der geçer) Şu anda karşı tarafın yaptığını ben yapabilirim yani, manevi yüklerden de kurtulmam cabası olur. Hafta sonu alır, agucuk gugucuk oynar, gezer, şımartır gönderirim. Saka biryana, hakim bu yola tevessül etmediğimi, kendi özel hayatımı ve çıkarımı değil çocuğun geleceğini , yetişmesini, gelişmesini önde tuttuğumu takdir etmez mi?

Yeni medeni yasa, eşit yükümlülük getirmiyor mu? Neden geliri fazla olan veya çocuğa bakan bütün yükleri sırtlanmak durumunda? Üstelik çocuğun harcamalarından artıp, kişisel harcama ve tasarruf için elde kalan paraya bakılınca karşı taraf daha kazançlı görünüyor, yani hala benim paramdan nemalanıyor.

Çocuğun yetişmesi için maddi külfetin bir tarafa yüklenmesi, bu külfetin çocuğu bakan tarafı neredeyse yoksulluğa düşürmesi veya diğer tarafın ödeme gücü olmasına rağmen, düşük nafaka ödeyerek dolaylı olarak bundan açıkca kazançlı çıkması durumunun dengelenmesi için hakime sunabileceğim içtihat, yasal dayanaklar nelerdir ?

Teşekkürler.