Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 02:09   #47
SNOW

 
Varsayılan

sayın Çalıkuşu Kamuran,

Mülkiyet hakkı, insanın bir eşya üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunabilme yetkisidir. O halde mülkiyet hakkı eşya üzerinde öyle bir yetki sağlarki bu hakkın sahibi dilerse o eşyayı yok edebilir. Yok etmenin dışında başkalarına zarar vermemek kaydıyla dilediği gibi o eşyayı kullanır. Mülkiyet hakkını kim tanır, o ülkedeki hukuk düzeni tanır. Eşya üzerindeki mülkiyet hakkı kime aitse hukuk o mülkiyet hakkı sahibinin hakkını ihlal etmek isteyenlere karşı korur. Mülkiyet hakkı hukuk düzeninin insana eşya üzerinde verdiği en geniş yetkidir. Hukuk düzeninin eşya üzerinde daha dar yetki verdiği haklarda vardır. Bu haklar verilen yetkiye göre eşya üzerinde kullanma veya yararlanma şeklinde olabileceği gibi her iki yetkiyi de birden verebilir. Bu haklar takdir edileceği üzere mülkiyet hakkına göre daha sınırlı yetkiler veren haklardır. eşya üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi veren haklara hukuki litaratürde, Ayni haklar (eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan haklara ayni haklar denir) denir. Bunlardan yalnız kullanma ve yararlanma veya her iki yetkiyi birden veren haklara ise sınırlı ayni haklar denir.

Takdir edileceği üzere bu yaptığımız açıklamalar eşya üzerindeki haklara dair açılamalardır. Bu haklar dışında eşya üzerinde kurulmayan, Kişilik hakları veya Velayet hakları vs. gibi haklar da hukuk düzenince korunur.

Neden hukuk düzenince korunur diyoruz, bir hakka sahip olduğunuzu ileri sürüyor ve bu hakkı koruyamıyorsanız o halde o hakka sahip olduğunuzdan bahsedilemez. Peki hakkı kim korur, bir ülkedeki hakim güç devlettir. Devlet, toprak(ülke), İnsan(ülke vatandaşları) ve içerideki hakimiyeti sağlayan ve dişarıda(diğer ülkelere karşı)ülkeyi temsil eden iktidardır. Bu devletin kendi sınırları içerisinde geçerli bir hukuk sistemi vardır. Bu sistem en güçlü olan tarafından(bu demokrasilerde halk tarafından seçilen ve ülkeyi yönetenlere bağlı olan dıştakilere karşı askeri güç ve içtekilere karşı ise kolluk gücünü kontrol eden hakim otoritedir) zorlamaya dayalı olarak yani yaptırıma bağlı olarak geçerli bir şekilde uygulanır. İşte bu güç koyduğu hukuk kuralları ile hakkı korur.
Menfaat ise bir şeyden elde edilen faydadır. Ayni hak sahibi eşyayı kullanarak veya ondan yararlanarak fayda elde eder. Yani menfaat elde eder.

şimdi bunların hepsini bir araya getirirsek hak hukukça korunan menfaattir deriz. Neden böyle deriz çünkü hak denince yalnız eşya üzerindeki yetki anlaşılmaz kişilik hakkı gibi manevi haklarda vardır bunlar da insana menfaat sağlar.

hepsini içine alan bir tanımlama yapılması için hak hukukça korunan menfaattir denmiştir. Ya da başka görüş sahipleri başka soyut tanımlamalar yapmıştır.

Bilmek, teori, tecrübe ve içselleştirme şeklinde derecelendirilmiştir. teori kavram bazında bilmeyi anlatır. Ayağı yere basmayan bir bilme çeşitidir. bir şehri, sokaklarını helikopterle üzerinden geçerek tanımaya çalışmak, o şehri haritadan öğrenmektir, mesela.
tecrübe etme teoriyi biraz aştırır insana, o şehri birkaç kez gezmiş olmak. Sokaklarını gezerek tanımak, insanlarını gezip görerek tanımaktır.
içselleştirmek ise, o şehirde oturmak, avucunun içi gibi her yerini bilmek insanlarıyla sıkı ilişkiler kurmak ve onlarla dostluk yaşayarak onların karakterlerini tam olarak bilmektir.

Başka bir ifadeyle, dostluk kavramını bilmek teorik olarak o şeyi kavramak demektir, birbiriyle dost olmuş iki kişiyi tanımak dostluk kavramını görme, müşahade etmek demektir. Bir kişiyle dost olmak ise dostluğu içselleştirmek demektir.

Hukuk öğrenmekte bu aşamalardan geçer. Teorik olarak okur ve öğrenmeye çalışırsın, uygular ve kavrarsın, başına gelir içselleştirirsin. Bu aşamalardan geçerek o kavramlar tasvir edilebilir akılda sayın Çalıkuşu, yalnız başına dil felsefesi ile olacak bir iş değil gibi geliyor bana. Okunur, yaşanan hayatta uygulanır teori pratikle yaşanarak birleştirilir ve beyninizdeki kendi tasviriniz gerçekleşir. Yanlış anlamayın ama, sadece masanın başına oturup özne, yüklem çözümlemesiyle ve dil felsefesi çalışarak beyinde hukuki kavramların tasviri oluşmaz.
Saygılarımla...