Mesajı Okuyun
Old 06-02-2012, 14:07   #6
av.ela

 
Varsayılan

Yardımını esirgemeyen meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Konu aynen Av. Şenel Bey'in bilgilendirdiği gibi bulunmakla, bulmuş olduğum Yargıtay karar örneklerinden ikisini aşağıda aktarıyorum. Diğer meslektaşlarımızın da işine yarayabilir diye düşündüm.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3527
K. 2005/12777
T. 19.12.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesini Kefil Olarak İmzalayan Davacının Takip Meblağı Kadar Borçlu Bulunmadığının Tespitini İstemesi )
• KREDİ SÖZLEŞMESİNDE KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Kefalet Limiti ve Kefilin Kendi Temerrüdünün Hukuki Sonuçları Uyarınca Sorumlu Olduğu Miktar İcra Takibinde Gösterildiğinden Bu Miktar Üzerinden Aleyhine Takip Yapılabilmesi )
• KEFİLİN KREDİ SÖZLEŞMESİ UYARINCA SORUMLU OLDUĞU MİKTAR ( Kefalet Limiti ve Kendi Temerrüdünün Hukuki Sonuçları Uyarınca Sorumlu Olması )
2004/m.72
ÖZET : Davaya temel alınan icra takibinde kefil olan davacının sorumlu olduğu toplam miktar 1.207.838.139.TL. olarak gösterilmiş ve davacıdan bu miktar alacağın tahsili istenmiştir.
Dava, İİK.nun 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davası olup, mahkemece kefalet limiti ve kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçları da gözetilerek davacının 1.032.000.000.-TL. borçlu olduğu saptandığına göre belirtilen miktarlar arasındaki fark kadar borçlu olmadığının tespiti biçiminde karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini kefil olarak imzalayan davacının aleyhindeki icra takibinden dolayı alacaklıya 4.800.000.000.-TL. borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminat istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, sözleşmede davacı ile dava dışı Ahmet Umar'ın kefil olduğunu, hesap kat'ından sonra kefalet limitlerine göre sorumlu oldukları miktarları ayrı ayrı belirterek ihtarname düzenlediklerini ve icra takibi yaptıklarını, uyguladıkları faiz oranının yasal olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporuna göre ve davacının dava dilekçesindeki kabulü ile bağlı kalınarak davanın kabulüne, davacı borçlunun icra takibi nedeniyle davalı alacaklıya 4.800.000.000.-TL. borçlu bulunmadığının tespitine, davalının bu miktar üzerinden %40 tazminat ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya temel alınan icra takibinde kefil olan davacının sorumlu olduğu toplam miktar 1.207.838.139.TL. olarak gösterilmiş ve davacıdan bu miktar alacağın tahsili istenmiştir.
Dava, İİK.nun 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davası olup, mahkemece kefalet limiti ve kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçları da gözetilerek davacının 1.032.000.000.-TL. borçlu olduğu saptandığına göre belirtilen miktarlar arasındaki fark kadar borçlu olmadığının tespiti biçiminde karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Öte yandan davalının takibinde kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekirken, tazminata hükmedilmiş olması da kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…………………………………………………………………………………………………………………………………… …..
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4101
K. 2010/1002
T. 4.2.2010
• İTİRAZIN İPTALİ ( Davalı Vekilinin Temyiz Dilekçesi Temyiz Defterine Kaydedilmemiş Olduğu Gibi Harcının da Yatırılmadığı Anlaşıldığından Temyiz İsteminin Bu Nedenle Reddi Gerektiği )
• TEMYİZ İSTEMİ ( Temyiz Dilekçesi Temyiz Defterine Kaydedilmemiş Olduğu Gibi Harcının da Yatırılmadığı Anlaşıldığından Temyiz İsteminin Reddi Gerektiği )
2004/m.67
ÖZET : Dava, itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu sebeple reddi gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki birleştirilen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarında müvekkilinin dava dışı M... Ltd. Şti. ile 9.5.2006 tarihinde imzaladığı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının 50.000.00 YTL için müşterek ve müteselsil borçlu olduğunu, borcun ödenmediğini, borcun ödenmesi için keşide edilen ihtarnamelerden sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için girişilen icra takiplerine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takiplerin devamına, %40'dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarında, müvekkilinin M... Ltd. Şti'nin çektiği 50.000.00 YTL'lik kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu kredi borcunun ödendiğini, sonrasında asıl borçlu tarafından imzalanan kredi artırımına ilişkin yeni bir sözleşme ile yeniden kredi alındığını, ancak müvekkilinin kredi artırımına ilişkin sözleşmeyi imzalamadığını, davacı yanca davalıya keşide edilen ihtarnamenin de 50.000.00 YTL'lik kredi borcunun bakiyesi olan 10.575.25 YTL için olduğunu bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davacı bankanın dava dışı şirkete kullandırdığı krediden dolayı 50.000.00 YTL limitli sözleşme akabinde üç kez limit artırımına gittiği, limit artırımında davalının yer almadığı bu itibarla davacının birleşen davaya dayanak Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1059 numaralı takip ten dolayı alacağı olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın ve davalının tazminat talebinin reddine, davalıların kefalet limitinin 50.000.00 YTL olduğu, davalı sorumluluğunun bu tutar da olabileceği, davacı yanca asıl davaya konu Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1058 numaralı takip dosyasındaki Adana 14. Noterliğinden 3.12.2007 tarihinde keşide ettiği ihtarnamede "aylık taksit ödemeli kredi hesabınızdan kaynaklanan 10.575.25 YTL'yi derhal ödeyiniz" şeklinde asıl borçlu kefillere ihtarda bulunduğu, bu takiple ilgili bankanın talep ettiği tutarın 10.575.25 YTL olduğu halde. 50.000.00 YTL'lik kredi sebebiyle ödenmeyen borcun 9.888.76 YTL olması sebebiyle asıl davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1058 numaralı takip dosyasında davalının itirazının 9.884.76 TL üzerinden ve bu tutara takip tarihinden %80 yıllık temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle iptaline, takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddedilen kısım için davalının tazminat isteminin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Davalı vekilinin temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu sebeple reddi gerekmiştir.
2-) Davacı banka vekilinin temyizine gelince; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı bankanın temyiz itirazlarının reddi ile hükümün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istenmesi halinde davacıya reddine, 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.