Mesajı Okuyun
Old 11-12-2007, 11:48   #56
uye8490

 
Varsayılan

Çocukluğum babamın "bu ülkede hala yargıçlar var" sözünün bana verdiği güvenle geçti.
Gerçi beş yaşında uykusunun en güzel deminde olan bir çocuk olarak saat beşte ortalığı yıkacak bir şekilde "ihtilal var!" bağırtılarının eşlik ettiği kapı yumruklanmalarına tanıklığımın iç dünyamda yarattığı harabiyeti hala üstümden atabilmiş de değilim, ama dediğim gibi benim modelim babamdı ve babam "bu ülkede hala yargıçlar var "dedikçe ben güvenmeye devam ettim.
Bizim ülkede çocuklar erken büyür.Henüz onüç ondört yaşındayken yine bir gün babam bu ülkede hala yargıçlar var diye söze başlayacakken,ben kendisine "peki onyedi yaşında bir çocuk nasıl idam edilebilir bunu bizim ülkenin yargıçları yapmadı mı" diye bir soru sordum.Yaptığı tek şey bir sigara yakmak ve şefkatle bana bakmak oldu.Cevap veremedi.
Hukuk tarihimizdeki bu onulmaz dramların beynimde yarattığı çelişki yumağını çözmeye çalışmakla geçti ilk gençlik yıllarım.Ben güvenmek istiyordum ama okuduklarım,duyduklarım bana "güvenme" diyordu.
Yıllar geçti...Güvenip güvenmemek arasında gidip geldiğimiz hukuk sisteminde bize de bir yer verildi.Hala o çocuk saflığıyla güvenebiliyor muyum.Maalesef hayır.
Dediğiniz gibi ben sade bir vatandaş olsam ve bana mahkemeden bir celp gelse afallarım.İçimi kaplayan bir tedirginlikle girerim adliye kapısından.