Mesajı Okuyun
Old 20-02-2007, 21:42   #50
DAD

 
Varsayılan Sevgili Olmak

CANLARA

Geçmiş ve gelecek 14 Şubat’ları bir ömür her gün gönülden seven ve sevilen tüm sevdiklerimin günü olarak içtenlikle kutluyorum.
Hani herkesin bildiği“ Senede bir gün “ diye bir şarkı vardır.
“Sevgililer Günü” nün de bu şarkıdaki “Beklerim yolunu aylar boyunca. Yeter ki gel bana senede bir gün” gibi olmaması ve ticari düşüncelerden de arınması dileği ile “Sevgili olmak” konulu sohbetime başlıyorum.

SEVGİLİ OLMAK
İnsan yaşamında önce kendini tanıması, bilmesi ve bulması için azim, sabır ve istek ile yıllar gerekiyor. Kendini tanıma sürecine giren birey henüz olgunlaşmamış benliği - “EGO”sunda
“İçgüdüsel dürtü” nedeni ile meydana gelen dayanılmaz cinsel özlem yoğunlaşıyor.
Birey bedensel beğenisine uygun ve tende güzel olanı arıyor. Bulduğuna karşı dayanılmaz istek başlıyor. Her iki tarafın rızası ile doygunluk gerçekleşiyorsa sorun kalmıyor.

Eğer tensel beraberlik geçekleşmiyor ise dayanılmaz arzunun esiri olan birey doygunluğunu gerçekleşebilmek için yollar arıyor. Sonuçta en geçerli ve her kapıyı açabilen duygu ve düşünceleri de içtenlikle en güzel anlayış, anlatım ve davranış içersinde tanımlayan
“ SEVGİ “yi kullanıyor.
“ÂŞIK OLDUM“ tanımlaması ile başlayan ve sonu olmayan süreç başlıyor.

Fakat AŞKIN YAPTIRIMI cinsel eğinimi ile ne olduğunu bilmediği sevgiyi kullanıyor.
“Patlıcan kızartmasını çok seviyorum” dediği gibi işi oluruna bağlamak için de anahtar
olarak “ Seni seviyorum” sözcüğünü kullanıyor.

“ SENİ SEVİYORUM “ demekle de sevgili olduğunu sanmak kendini ve karşısındakini, aldatmaktan öteye gidemiyor. Birey isterse sevgiyi öğreniyor ve sevgili olmanın nasıl olabileceğini zaman içersinde anlıyor.

Beraberliklerde tensel doygunluk tamamlanıp ta aldatmaca olduğu anlaşıldığında ne aşk ne de meşk kalıyor. Amma bir yenisini aramaktan da asla vazgeçilmiyor (!)
Eskiden böylesine “Ayran gönüllü” denilirdi. Edebiyatta ki tanımı da “ SEVGEÇ “.

Antik çağ filozoflarından Empedokles tarafından felsefeye sokulan “EROS = Cinsel eğinim” için PLATON’ da “Eros bir şeyi istemeye ve yapmaya içten yönelmek olan aşırı sevgi sanısı tutkunluk insanı ideaların bilgisine götürür” diyor.
Zaten bilgiye gösterilen saygı sevginin temeli değil mi?
Sevgi ortamı içersindeki Sevgi Bilgisi değil mi?
Sevginin lezzetten, kokudan, renkten, güzellikten, görünüşten, tenden alınan bir zevk-haz doygunluk olamadığını, sevginin gönülden gelen duygu, düşünce ve mana içeren güzelliklerin davranışlar ile tamamlamak olduğunu anlayabilmesi istekle oluyor ve bireyin yıllarını alıyor.

Canlar,
Sevgililer güzelliğe zamanla alışıp birbirlerini gözleri ile değil, gönüldeki ve düşüncedeki duyguları ile görmeye başladıklarında sevgili olabiliyorlar…

Yaşam boyu her gün sevmeniz ve sevilmeniz dileği ile.

Sevgilerimle, Avni baba