Mesajı Okuyun
Old 20-12-2008, 12:32   #46
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Milliyet Ankara'nın KAHDEM ile Röportajı

--------------------------------------------------------------------------------

Hakkını bilmeyen kadın şiddete katlanıyor

Kadınların uğradıkları şiddet karşısında mücadele etmek yerine “katlanma” yolunu seçtikleri ortaya çıktı

GÖKÇE SUSAM

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi'nin (KAHDEM) gönüllü hukukçularından Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Özge Yücel, kadınların haklarını yeterince bilmediklerini, bu nedenle şiddete uğradıklarında daha çok buna katlanma yolunu seçebildiklerini söyledi. KAHDEM, bu eksiklik üzerine hukukçuların hayata geçirdikleri bir proje. İnternette kadınlar hukukla ilgili tüm sorularını, sıkıntılarını KAHDEM'e aktarıyor. KAHDEM'in gönüllü hukukçuları da tüm bu sorulara yanıt arıyor. Yücel'le KAHDEM projesini ve proje üzerinden kadınların muhtelif sorunlarını konuştuk.

KAHDEM nasıl bir fikirle doğdu?

Avukatların yakından bildiği bir gerçek var, kadınlar haklarını bilmiyorlar. Ve şiddete uğradıklarında daha çok buna katlanma yolunu seçiyorlar. Biz daha önce Türkiye'nin ilk hukuk sitesi olan Türk Hukuk Sitesi'nde Kadın Hakları Çalışma Grubu olarak makaleler yazmak, kadın haklarına ilişkin haberleri paylaşmak gibi çalışmalar yapıyorduk. Daha sonra kadınlara doğrudan hukuki destek verme fikri gündeme geldi.

İnternetten ulaşıyor

İnternet, özellikle evlerde, kadınlar arasında yeni yeni yaygınlaşıyor. Kadınlar internet üzerinden size yeterince ulaşabiliyorlar mı?

Evet. Kasabada yaşayan ya da genelevde çalışan bir kadın da ev kadını da, farklı meslekten farklı sorunları olan kadınlar da bize ulaşıyor, sorularını soruyorlar. Ama tabi yeterince kadına ulaştığımızı söyleyemeyiz. Çoğu kadının internet gibi bir olanağı yok. Ancak şöyle bir şey de var, internet farklı bir seçenek desağlıyor. Kadınlar ekonomik özgürlükleri olmasa da bir yerden internete ulaşmayı başarabiliyor. Deşifre olmadan, nerede olduklarını bile söylemeden sorunlarını paylaşabiliyorlar, biz de kim olduğunu bilmediğimiz kişilere yol göstermeye çalışıyoruz.

Mutlaka avukata başvurulmalı

Sizin hukuki boyutta temel tavsiyeleriniz neler oluyor?

Her zaman bir avukata başvurmaları gerektiğini söylüyoruz. Eğer maddi güçleri yoksa bu durumda bulundukları yerlerde baroların Adli Yardım Büroları’na başvurabilirler. Bu bürolara başvurduklarında kendilerine ücretsiz avukat atanıyor. Ayrıca bazı barolarda Kadın Hakları Merkezleri de var. Her zaman avukata başvurmak gerekir, aksi takdirde çok ciddi hak kayıpları yaşanabiliyor. Haklarını bilmek her insana cesaret verir.

En büyük sorun şiddet

Daha çok hangi konularda sorular geliyor?

En çok gelen sorular şiddet üzerine. Şiddetin çeşitli boyutları var tabi. En çok görünen boyutu fiziksel. Daha sonra cinsel şiddet geliyor. İstismar, taciz, tecavüz... Bunun dışında daha çok boşanma davalarıyla ilgili sorular geliyor. Boşanma davası gerekçeleri, 'Boşanma davası açarsam benim haklarım neler olacak?' daha çok bunlar merak ediliyor.

İşyerinde taciz

İş yerinde tacizin yaygın olduğunu söyleyebilir miyiz?

Avukat arkadaşlarımızın pratiklerinden edindikleri bilgiler iş yerinde tacizin çok fazla olduğu yönünde. Kadınlara yönelik cinsel ayrımcılık kendisini çok farklı şekillerde gösteriyor. Psikolojik olarak kadını aşağılama, yükselmesini engelleme, kadının işiyle değil başka yönleriyle ilgilenme, kadının üzerinde sürekli baskı uygulama gibi şekillerde. Hala çok sık sorulan konulardan biri de bekaret. Kadınlar bakire olmadıkları için evliliklerinde sorunlar yaşadıklarını, eşlerinin boşanma davası açtığını söylüyor.

Hukuk sisteminde bekaret nedeniyle boşanmayı düzenleyen bir hüküm var mı?

Farklı yaklaşımlardan söz edebiliyoruz. Eğer kadınla erkek evlenmeden önce bu konuyu konuşmuşlar ve erkek bu konudaki hassasiyetini ifade etmişse, ancak kadın evleneceği kişiyi yanıltmışsa,eş yanıltılmaya, aldatılmaya dayanarak evliliğin iptalini isteyebilir. Ancak böyle bir konu konuşulmamışsa sırf bu nedene dayanarak boşanma davası açılamaz. Boşanma davası açılsa bile bu neden gösterilerek kadın kusurlu eş olarak sayılamaz.

Milliyet Ankara, 20.12.2008