Mesajı Okuyun
Old 09-05-2010, 20:43   #732
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Bir deney yaptım: 30 yıldır "abla" dediğim ablama 1 hafta boyunca adıyla hitap edecektim. Ama 10 dakikada nakavt oldum.

Karakterimiz kaderimizdir. Yapılacakları yazdığım kağıtlar yapılmadan yırtılıyor.Yapılması gerekenler varsa zaten yapılıyor.

Geleceği bilmiyoruz. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Ama biz bilmiyoruz.Uzaydan bizi izleyen biri varsa herşeyi görüyor. Onun için insanlar ölmüş, dünya yokolmuş. Yani bir bütün bir parçası, bir boyutu, bir kabini olarak görüyor şu anda yaşadıklarımızı ve gelecekte yaşayacaklarımızı.

Bazen şunu seziyorum, anlıyorum: Evren, her şey "BİR". Bir olması demek herşeyin birbiriyle bağlı olduğu anlamına gelir.Bağlar ise, herşeyi bağlar.

Biz ise yarın diye, son diye bir takım kavramlar yaratıyoruz. Çünkü,Bir film başlıyor sonra bitiyor, insan doğuyor sonra ölüyor, yolculuğa çıkıyoruz sonra yolculuk bitiyor, 1 litre süt alıyoruz lıkır lıkır içiyoruz sonra süt bitiyor. Hep böyle... Bu bizim kemiklerimize işleniyor. Son olmak zorunda, diyoruz.

Tüm mesele bilmek ile alakalı. Biz bilmediğimiz için istediğimizi yaptığımızı sanıyoruz. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bilmemek, kaygıya neden oluyor.

Kaygı ise, temel belirleyici oluyor.

Romain Gary, bu kaygı dolu yaşam için "Herşey kendimize ilişkin bilgi fazlalığı olarak özetleniyor." diyor.
Demiş yani. Ölmeden önce.
Yok yok, hala diyordur.
Ekleyecek birşey yok.