Mesajı Okuyun
Old 13-04-2008, 21:03   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğinin tesbitiyle işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisi bulunduğu, iş akdinin yasada gösterilen geçerli bir nedene dayalı olarak feshedildiğine ilişkin yeterli delil olmadığı belirtilerek davacının işe iadesine ve buna bağlı tazminatlara karar verilmiştir. Mahkemece tazminatlar hakkında karar verilirken davalıların birlikte sorumluluğunun olduğu gözetilmeden ve hangi davalı hakkında hüküm kurulduğu açıklanmadan sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi, iade kararının hangi davalı hakkında kurulduğunun kararda açıklanmamış olması da doğru değildir.

Bence bu karar, yüksek mahkemenin kamu vicdanını da rahatlaracak işçi lehine bir karar verirken bence yorum yapma sınırını aşarak bulduğu bir çözümüdür.

İşe iade davası yapılan feshin geçersizliğinin tartışıldığı bir davadır. Bu davanın tarafları iş akti feshedilen ve iş aktini feshedendir. 3. bir kişinin bu davada taraf olmasını benim hukuk mantığım almıyor.

Yargıtay; yerleşik içtihatlarında, işe iade davası sonucunda karar verilen tazminatların tahsili veya işe iadenin icrasının ayrı bir yargılama konusu olacağını da belirtmektedir.

Bu itibarla bence yerinde olan çözüm şudur:

Feshi yapan asıl işveren değilse (ki asıl işveren, iş aktini feshedebiliyorsa burada artık alt-üst işverenden bahsedilemez.) işe iade davasında taraf olmamalıdır.

İşçi, işe iade davasını kazanır da işe iade için süresinde başvurursa artık hakkı sadece para alacağı olur. Bu alacak da bir işçilik alacağı olduğundan, alacağını tahsil edemediğinde başvuracağı ikinci yasal yolda(dava ya da icra takibi) her iki işverene de başvurabilecektir.

Saygılarımla;