Sayın Nusret,

Alıntı: Umarım THS, egemen zihniyetin kucağında giderek kabuğuna çekilen ve hiçbir esprisi kalmamış bir yapıya dönüşmez.

İnternet platformunun en güzel tarafı budur: Bir sitenin "egemen zihniyetini" beğenmediğiniz zaman, "egemen zihniyetini" beğendiğiniz bir site bularak, orada yazışmaya başlayabilirsiniz. Onu da bulamazsanız, kendi sitenizi kendi zihniyetinizde kendiniz kurarsınız mevcut sitelerin egemen zihniyetleriyle ilgili tüm sorunlarınız kökünden ve kalıcı olarak çözülür.

Türk Hukuk Sitesinin, örneğin Barolar Birliği Sitesinin yapması gerektiği gibi "her avukatı/hukukçuyu kucaklayan", "her görüşe açık" bir site olmak gibi bir misyonu yoktur, çünkü burası bir kamu sitesi değildir, üyelerini kendi kriterlerine göre kendi seçen bir özel kulüptür. Türk Hukuk Sitesi'nin kurulduğu gün belirlenen ilkeleri, hedefleri ve misyonu vardır ve THS bu ilkeleri paylaşan, bu hedefe yürüyen, bu misyonu omuzlayan üyelere açıktır. Bu ilkeleri paylaşmayan ziyaretçilerle/üyelerle yollarını ayırmakda ise hiç tereddüt etmez. THS kalitesini, başarısını ve artık büyük bir aile haline dönüşen organizasyonunu da büyük ölçüde bu stratejisine borçludur.

THS olarak çok sesli olmak gibi bir kaygımız yok. İnternet sağolsun bize, Türk Hukukçularına, ve hatta herkese her telden, her melodiden, her sesi sağlıyor. Biz ise THS olarak kendi doğru bildiğimiz makamda, kendi müzik aletlerimizle, kendi bestemizi yapmaya çalışıyoruz ve bu müzik zevkini paylaşan ziyaretçilerimizi de üye olarak orkestramıza katılmaya davet ediyoruz. İzin verin "do" çalınacak yerde, elindeki darbukaya bütün gücüyle ve hınçla vurup inatla "si-bemol" çalarak, orkestramızın ve ortaya çıkarmak istediğimiz sanat eserimizin ahengini bozanlara da, farklı bir platformu kullanmalarını önerme lüksümüz olsun.