Mesajı Okuyun
Old 01-08-2011, 14:22   #4
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

T.C.


Bence asıl sorulmak istenen:"İşyeri açma ruhsatı verilmemesi işleminimi yoksa kolluğun verdiği olumsuz raporu mu dava etmeliyiz?" Bence idare hukukundaki dava şartlarından olan "kesin ve yürütmesi zorunlu olan" işlemlere karşı dava açılabileceği hükmünden hareketle sadece işyeri ruhsatı verilmemesi işleminin iptali istenbilir. Ancak kolluğun raporunda yanlışlık yoksa davayı kazanmak zor görünüyor.




DANIŞTAY
Sekizinci Daire
Esas No : 2004/1846
Karar No : 2004/3943
Tarih : 20.10.2004
• BANKA ŞUBELERİ (Belediyeden işyeri Açma ve Çalışma ruhsatı Alma zorunluluğunun Bulunmaması - Bankaya Şube Açma İzni Verme Yetkisinin BDDK'ya Ait Olması )
• BELEDİYEDEN işyeri AÇMA VE ÇALIŞMA ruhsatı ALMA zorunluLUĞUNUN BULUNMAMASI ( Bankaya Şube Açma İzni Verme Yetkisinin BDDK'ya Ait Olması )
• işyeri AÇMA VE ÇALIŞMA ruhsatı ALMA zorunluLUĞUNUN BULUNMAMASI ( Banka Şubesinin Belediyeden - Aksi Yöndeki Belediye Meclis Kararının İptali Gereği )
• ŞUBE AÇMAK İÇİN işyeri AÇMA VE ÇALIŞMA ruhsatı ALMA zorunluLUĞUNUN BULUNMAMASI ( Banka Şubesinin - Bankaya Şube Açma İzni Verme Yetkisinin BDDK'ya Ait Olması )

ÖZET :
4389 sayılı Bankalar Yasasının 7. ve 9. maddeleri uyarınca banka şubesi açma iznini verme yetkisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna ait olduğundan ve 1580 sayılı Belediye Yasasının 15/3. maddesinde işyeri açma izni ile açılabilecek işyerleri arasında bankalar sayılmadığından, şube açmak isteyen bankanın izin için bu Kurula ( BDDK ) başvurması, banka şubesi belediye sınırları içerisinde faaliyette bulunduğundan, belediyeye sadece bildirimde bulunması gerekmektedir. Bu durumda, banka şubelerinin Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiği yolundaki Belediye Meclisi kararının iptali isteminin kabulü gerekirken, reddi hatalı olmuştur.
İstemin Özeti : Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Aktarhüssam Mahallesi, Ahmet Hamdi Tanpınar Cad. No: 17/A'da bulunan banka şubesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatıolmadığının tespitine ilişkin 02.01.2003 gün ve 23423 sayılı zabıt varakası ile bu işlemin dayanağı olan banka şubelerinin Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiği yolundaki Belediye Meclisinin 17.02.2000 gün ve 62 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; zabıt varakasının tespite ilişkin olduğu, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmını incelenmeksizin reddeden, davanın Belediye Meclisinin 17.2.2000 gün ve 62 sayılı kararının iptaline ilişkin kısmını ise, bankaların kuruluşu ve bunların şube açmalarına ilişkin farklı bir mevzuat olmasına karşın kurulacak şubenin aynı zamanda 3572 sayılı Yasada öngörülenişyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiğinden, dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden Bursa 1. İdare Mahkemesinin 09.10.2003 gün ve E:2003/195, K:2003/1789 sayılı kararının, bankaların, Bankalar Kanunu uyarınca Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının iznine bağlı olarak açıldığı, 4389 sayılı Bankalar Kanununun 9. maddesi ile bu yetkinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna verildiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Serpil K.ERDOĞAN'ın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ülkü ERBÜK'ün Düşüncesi : Banka şubesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadığının tesbitine ilişkin zabıt varakasının iptali isteminin incelenmeksizin reddine, banka şubelerinin Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiği yolundaki Belediye Meclisi kararının iptali isteminin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararı, davacı banka tarafından temyiz edilmektedir.
25.4.1985 gün ve 3182 sayılı Bankalar Kanununun 14.maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hariç sermayesinin yarıdan fazlası genel ve katma bütçeli idarelere veya kamu iktisadi teşebbüslerine ait bankaların Bakan'ın izni ile şube açabilecekleri kuralı yer almakta iken, 18.6.1999 gün ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 25.maddesiyle 3182 sayılı Bankalar Kanunu ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmış ve adı geçen 4389 sayılı Kanunun 9.maddesi ile bankaların şube açılmasına izin verme yetkisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna verilmiştir.
Bu durumda, belediyelerin banka şubelerine açma ve çalışma izin belgesi verme yetkileri bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR :
Uyuşmazlık, Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Aktarhüssam Mahallesi, Ahmet Hamdi Tanpınar Cad. No: 17/A'da bulunan banka şubesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatıolmadığının tespitine ilişkin 02.01.2003 gün ve 23423 sayılı zabıt varakası ile bu işlemin dayanağı olan banka şubelerinin Belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiği yolundaki Belediye Meclisinin 17.02.2000 gün ve 62 sayılı kararının iptali isteminden doğmuştur.
İdare Mahkemesince, banka şubesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadığının tespitine ilişkin zabıt varakasının idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunluişlem niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine karar verilmiş olup, İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanması gerekmektedir.
Uyuşmazlığın, banka şubelerinin Osmangazi Belediye Başkanlığından işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerektiği yolundaki Belediye Meclisinin 17.2.2000 gün ve 62 sayılı kararının iptali istemiyle ilişkin kısmına gelince;
4389 sayılı Bankalar Yasasının 9/6 maddesinde; Bankaların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca belirlenecek esaslara uymaları ve bu kanun uyarınca yürürlüğe konulacak standart oranları gerçekleştirmeleri kaydıyla şube açmalarının serbest olduğu, Kurulun gerektiğinde bankaların şube açmasını izne tabi tutabileceği, aynı Yasanın 7. maddesinde de; Türkiye'de bir bankanın kurulmasına veya yurtdışında kurulmuş bir bankanın Türkiye'de ilk şubesinin açılmasına, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla izin verileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda bahsi geçen 4389 sayılı Bankalar Yasasının 7. ve 9. maddeleri uyarınca banka şubesi açma iznini verme yetkisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna ait olduğundan ve 1580 sayılı Belediye Yasasının 15/3. maddesinde işyeri açma izni ile açılabilecek işyerleri arasında bankalar sayılmadığından, şube açmak isteyen bankanın izin için bu Kurula ( BDDK ) başvurması, banka şubesi belediye sınırları içerisinde faaliyette bulunduğundan, belediyeye sadece bildirimde bulunması gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının Belediye Meclis kararına yönelik davanın reddine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, Bursa 1. İdare Mahkemesi kararının, davanın kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının onanmasına oybirliği ile, davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 20.10.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
AZLIK OYU :
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın aynen onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
------------------------------
T.C.
DANIŞTAY
Onuncu Daire
Esas No : 1997/394
Karar No : 1998/510
Tarih : 4.2.1998
• İPTAL DAVASI ( Davacının Kahvehane ve Bilardo Salonu İşletmek Amacıyla işyeri Açma ruhsatıVerilmesi İsteğinin Reddine İlişkin İşlem )
• işyeri AÇMA ruhsatı VERİLMEMESİ ( Kahvehane İle Okul Arasında İkiyüz Metreden Daha Az Mesafe Olması Nedeniyle )
• KAHVEHANE AÇMAK İÇİN YAPILAN RUHSAT BAŞVURUSUNUN REDDİ ( Kahvehane İle Okul Arasında İkiyüz Metreden Daha Az Mesafe Olması Nedeniyle )
• OKULA İKİYÜZ METREDEN YAKIN OLAN KAHVEHANE ( Burası İçin işyeri Açma ruhsatıVerilmemesinin Yasaya Uygun Olması )

ÖZET :
222 sayılı yasa gereğince, okul ve tesislerinin bulunduğu yerin yüz metre civarında kahvehane açılamaz. Yasada öngörülen yüz metre civarının etkileşim alanı olarak hesaplanması gerekip, bu itibarla işyeri ile okulun bahçe duvarının arasındaki mesafe dikkate alınarak işyeri açma ruhsatı verilmemesinde hukuka aykırılık yoktur.
İstemin Özeti: Davacının kahvehane ve bilardo salonu işletmek amacıyla 2559 sayılı Yasa uyarınca işyeri açma ruhsatı verilmesi isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine karar veren Sivas
İdare Mahkemesi'nin 24.12.1996 tarih ve E:1996/400, K:1996/926 sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi: Hüseyin Özgün
Düşüncesi: Temyiz isteminin reddiyle bozulması istenen kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: Sinan Yörükoğlu
Düşüncesi: Davacının kahvehane ve bilardo salonu çalışma ruhsatı verilmemesine ilişkin işlemin iptali için açtığı davayı, açılmak istenilen işyeri ile lise binasının bahçe kapısı arasındaki uzaklığın 222 sayılı Yasanın 61. maddesinde öngörülen en az 100 m. mesafenin altında olduğu gerekçesiyle reddeden idare mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
2559 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca kahvelerin açılması polisin takibi üzerine o yerin en büyük mülkiye amirinin vereceği izne bağlı bulunmaktadır. işyeri Açma ve Çalışmaruhsatına İlişkin Yönetmelikte de kahvelerin okul ve cami gibi yerlere mevzuatın öngördüğü ve bunları etkilemeyecek uzaklıkta bulunması gerektiği hükme bağlanmıştır.
222 sayılı Yasa ilköğretim ile ilgili düzenlemeleri içermektedir. Olayda, söz konusu edilen bina lise binası olduğuna göre konu 222 sayılı Yasanın kapsamı dışında kalmaktadır. Kahvelerin lise binalarından ne kadar uzaklıkta olması gerektiği hususunda mevzuatta açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Kahve ve benzeri işyerleri kamu düzenini korumak ve onu tehdit eden tehlikeleri önlemek amacıyla mülki amirin iznine tabi tutulmuş bulunmaktadır. İdarenin bu yetkisini kullanırken mevzuatın öngördüğü sınırlar içinde kalarak bireysel işlemler tesis etmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Yukarıda özetlenen hükümlerden kahvelerin okul, cami gibi yerleri etkilemeyecek bir uzaklıkta olması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, 222 sayılı Yasanın 61. maddesinde ilköğretim binaları için öngörülen en az 100 metre mesafenin lise binaları için de kıyasen uygulanması gerekir. Bu itibarla kamu düzenini, bu bağlamda öğrencileri korumak amacıyla tesis edilen işlemde esas yönünden de hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Diğer yandan, 100 m. uzaklığın hesaplanmasında kahve ile okul bahçe kapısı arasındaki uzaklığın esas alınmasında da düzenlemenin amacı ile bu konudaki Danıştay kararlarına aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin reddiyle, kararın onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
KARAR :
Dava, davacının kahvehane ve bilardo salonu işletmek amacıyla 2559 sayılı Yasa uyarınca işyeri açma ruhsatı verilmesi isteğinin, işletilecek yerin yakınındaki liseye yüz metreden daha az mesafede olduğu öne sürülerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Sivas İdare Mahkemesince: 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun 61. maddesinde, okul ve tesislerinin bulunduğu yerin yüz metre civarında kahvehane, kıraathane gibi umuma açık yerlerin açılamayacağının hükme bağlandığı, yasada öngörülen yüz metre civarının etkileşim alanı olarak hesaplanması ve işyeri ile okulun bahçe duvarının arasındaki mesafenin göz önüne alınması gerektiği; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda işyerinin yakındaki lisenin birinci bahçe kapısına 74.30 metre uzaklıkta olduğunun saptandığı, dosyada bulunan lise müdürlüğü'nün emniyet müdürlüğüne yazdığı 28.6.1996 tarih ve 1825 sayılı yazıdan da kapının öğretmen ve öğrenciler tarafından birlikte kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca okul civarında bulunan ve idarece yanlışlıkla ruhsat verildiği belirtilen işyerlerinin bulunmasının da davacı için emsal oluşturamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, yakın olduğu belirtilen lisenin birinci bahçe kapısını öğrencilerin kullanmadığı, öğrencilerin kullandığı bahçe kapısının 150 metre uzaklıkta olduğu, kaldı ki bahçe kapısının değil bina kapısının esas alınması gerektiği iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen Sivas İdare Mahkemesinin 24.12.1996 tarih ve E:1996/400, K:1996/926 sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 4.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.