Mesajı Okuyun
Old 05-04-2006, 12:07   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
İKİNCİ İHTİMAL: İkinci ihtimalde, esas mahkemesi, önce hüküm vermiş olmasına rağmen, sonradan yürürlüğe giren kanunların somut olayda sanık lehine sonuç doğuracak hükümler içerdiği gerekçesiyle, henüz kesinleşmemiş olan önceki hüküm yerine, yeni bir hüküm tesis eder.
Ancak, yeni hüküm tesis edilmeden önce, daha önce verilmiş olan hükmü hukuken geçersiz kılmaya yönelik bir kararın verilmesi gerekir.

Çünkü, yukarıda da açıkladığımız gibi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5320 s. Kanuna dayanılarak verilen iade karan, bozma karan niteliğinde değildir. Yani, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dosyanın iadesi yönünde vermiş bulunduğu karara rağmen, esas mahkemesi tarafından daha önce verilmiş olan hüküm varlığını devam ettirmektedir.

Daha önce vermiş olduğu hükmü hukuken geçersiz kılmaya yönelik olarak esas mahkemesi tarafından verilen karan, bozma kararından ayırabilmek için; bu karara, geri alma kararı denmesinin daha doğru olacağını düşünmekteyiz.


Alıntı:
RG.
31.03.2005 Perşembe
Sayı: 25772 (1. Mükerrer)

Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun
Kanun No. 5320 Kabul Tarihi: 23.3.2005

Temyiz ve karar düzeltme
MADDE 8.-
(2) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk derece mahkemelerince Karar verilmiş olup, temyiz edilmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş bulunan dava dosyalarından, lehe kanun hükümlerinin uygulanması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması gerektiği açıkça anlaşılanlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca doğrudan ilgili mahkemesine iade edilebilir. Bu halde, mahkemesince duruşma yapılarak karar verilir.

Madde başlığına dikkat edilmesini rica ediyorum: "TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME"

Sayın kanun hazırlayıcısının açıklamalarına bakılırsa şunu dediği ortaya çıkıyor: "Bir kanun düzenlemesi yaptık ama yapmaz olaydık! Tüm yerleşmiş kuralları alt üst ettik. "Hakim, hükmü vererek dosyadan el çekmiş sayılır!" diye evrensel bir kuralı bilsek de bu yeni hüküm nedeniyle, "bir kereden bir şey olmaz, el çektin ama biz görmedik, sen devam et!" ... "

Ne demişti sayın Metin: "Hüküm yargıcındır. Yargıtay, hükmün yargıcıdır."

Buna kim itiraz edebilir? Hiç kimse. Ortada bir hüküm var. Hüküm kimin?, :"Yargıcın!" Hükmün yargıcı kim? : "Yargıtay!"

O halde? Yargıtay niye hükmün yargıçlığını başkalrına atıyor?

Böyle bir ciddiyetsizlik olamaz. Bir kereden bir şey olmaz manasına gelecek bu değişikliği yapabilen anlayışın, yine bir defalığına bu işi temyiz edilen dosyalar bakımından Yargıtay'a da yükleyebilir ve Yargıtay, verilen hükmü düzelterek yeni bir hüküm de verebilirdi.

Ben kanun maddesi olsa bile bu hükmün hukuka uygun düşmediği kanısındayım.

Saygılarımla.