Mesajı Okuyun
Old 13-06-2007, 17:16   #5
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

.... Asliye hukuk mahkemelerinden birinin önceki hakiminin ağzında "canım" sözcüğü sakız gibiydi ve istisnasız tüm meslektaşlara, vatandaşa söylerdi.

Duruşmaları çok hızlı yapması, avukatı da katibi de ve hatta zaman zaman kendisini de "n'oluyor burada" diye şaşkına çevirmesi ve duruşma neticesi hiç bir ilerleme elde kaydettirmemesi ile ünlü idi bu hakim. (1 yıla tekabül eden 5 celsede bir işbölümü itirazımı inceleyip karar verememişti.)

Meslekte ilk zamanlarım, bu mahkemede duruşmam var ve benden önceki tüm hanım meslektaşlarımıza istisnasız "canım" dedi. Çok garipsemiştim. Kimsede ne bir hayret belirtisi, ne bir tepki. Hem bir hanıma hitap ve hem de mesleki olarak hoş olmadığı aşikar. Kararlıyım kendime dedirtmeyeceğim. "Ben avukatım, bana sadece "avukat hanım" veya "sayın avukat" diyebilir!" "Yok yok kesin itiraz etmeliyim, bu meslektaşlarım da buna nasıl müsaade ediyor..."

Derken duruşma başladı, duruşmadan çıktığımda halen davayla ilgili olarak, hakimin yaptığının usul olarak neye tekabül ettiğini ve hem de şiveli bir şekilde, biraz kısık-biraz boğuk sesle söylediği cümlelerinin deşifresini yapmaya çalışıyordum.

Duruşma olmuş bitmiş ve çok şükür benim de ardniyedi bulunmayan ve ancak kanımca hayli usturupsuz kaçan nurtopu gibi bir canım'ın olmuştu.

Neden şikayet etmedim?

Meslektaşımın tarzı, uslubu yanlışsa; bir yanlışı sırf meslektaşıma destek diye yüklenemem, destekleyemem. Ancak bir de öbür tarafından bakabilsek keşke ve her daim.

Saygılarımla.