Mesajı Okuyun
Old 10-05-2021, 17:28   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Boşanmaya bağlı olan maddi-manevi tazminat için faiz başlangıcı, boşanma kararının kesinleştiği tarih olmalıdır.

Ziynet alacağı, miktarı belirlenebilir bir alacaktır. Dolayısıyla belirsiz dava ile talep edilemeyecektir. Bu olayda ziynet alacağı davası ayrılıp, hukuki yarar yokluğundan reddedilmelidir.

Maddi tazminat miktarının her zaman belirsiz ya da her zaman belirlenebilir olduğunu söylemek zor. Olaya bağlı olarak değerlendirmek gereklidir. Dilekçede, belirli olduğu için hesaplanabilir bir zarardan bahsediliyorsa belirlenebilir, aksi halde belirsiz kabul edilmelidir. Ancak maddi tazminat miktarının belirsiz olma ihtimali yüksektir. Zira bu tazminatın içinde, eşin maddi katkısından mahrum kalmak da vardır. Böyle bir katkının ne kadar olacağını hesaplamak ise pek mümkün değil.

Maddi tazminat miktarı belirlenebilir hale geldiğinde HMK 107/2'ye göre ıslaha gerek olmadan miktarı belirleyebilirsiniz. Faiz başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Ziynet alacağı için aynı durum söz konusu değil. Belirsiz dava ile istenmemeliymiş.

Eşlerin ekonomik durumlarını bilemiyorum ancak maddi tazminat için 300.000 TL oldukça yüksek bir talep. Ama boşanma ile beraber istendiğinde harç söz konusu olmadığı için istenirse talep miktarını yüksek bir miktara çıkarmanızın da bir sakıncası yok(Yeter ki yeni açılacak bir boşanma davası bu davadan önce bitmesin. Bu hususta bir tartışma içindeyiz mahkemeyle).