Mesajı Okuyun
Old 13-08-2006, 23:53   #8
türkadalet

 
Varsayılan

Sayın Açıkgöz, sizi acizane tebrik etmeme müsaade edin. Zira, bu sorunuzla türk hukukunda denenmemiş bir şeyi denemeye ve yeni bir yol açmaya çalışıtığınızı düşünüyorum. Bu bakımından çalışma ve gayretiniz destekliyorum. THS'deki çalışma gruplarının fayda ve başarılarının görülmesi bakımından tüm arkadaşların da destek vermesi gerektiği kanaatindeyim.

Sorunuzla gelince; dikkatimi çeken ve sorunun çözümünde önemli olduğunu ve tartışmamız gerektiğini düşündüğüm bazı noktalara temas etmek istedim:

1.) Sorunuzdan, sağ kalan eşin ev kadını olduğunu (Sn.Av.Sehper'in eklediği yargıtay kararındaki gibi) malvarlığının artışına somut bir katkısı olmadığını anlıyorum. şu durumda bayan eşin katkısı, ev işlerinin idaresi ve kocanın ihtiyaçlarının karşılanmasından ibaret gibi görünüyor. Buna göre ev kadını olan eşin malvarlığının artışına katkısının olup olmayacağının tartışlılması gerekecektir. (yani, 30 sene Almanya'da çalışan bayan ile ev kadını olan bayanın mal edinimine aynı oranda katkı yapması beklenebilir mi?) Yoksa bu kanundan kaynaklanan ve katkının oranına bakılmaksızın kabul edilecek bir durum mu?

2) Diğer yandan, katkının ispatı, tabi oldukları mal rejimine göre değişecek mi?

3) 2002 öncesi ve 2002 sonrası arasında bir fark gözetilecek mi?

4) 2002 sonrasında, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacağına göre, sağ kalan eş kendiliğinden %50'yi almaya mı hak kazanacak yoksa katıkısı ispatlayacak ve ispatladığı oranda (katkı sağladığı oranda) pay mı alacaktır?

Yukarıda da ifade ettiğim gibi öncelikle bizim bu soruları tartışmamız ve buna göre yönümüzü çizmemizin uygun olacağını düşünüyorum.