Mesajı Okuyun
Old 27-12-2010, 17:13   #1
üye10245

 
Rahatsiz Hakimler, Savcılar ve Avukatlar

Sevgili meslektaşlarım;

yaşadığım bir olayı anlatmaktan ziyade, içimden gelenleri dökmek istiyorum.

avukatlar ile hakim-savcılar meslektaşmıdır? en azından hukukçu paydaşlığı bizi bir potada eritirmi? üstadlarımdan yorumları bekliyorum.

hakim-savcıların, kişilere ve olaylar bakış açıları malumunuz. özellikle biz avukatlar bu sıkıntıları yaşamışızdır.

yer şirin samsun ilimizin, şirin kuş uçmaz kervan geçmez bir adliyesi.

olay bir kalem memuru ile aramda geçti. duruşmaya 10 dakika gecikeceğimi, 5 saatlik yoldan geldiğimi, yolda kaza yaptığımı ve arabamı yolda bir ilçede yaptırdığımı söylememe rağmen bu memur durumu, hakime bildirmemiş. tam olarak 10 dk. geciktim ve duruşmam alınmıştı. memura neden bildirmediğini söylediğimde cevap verme zahmetinde bile bulunmadı.

durumu duruşma salonuna girerek hakime hanıma bildirdim. kaza yaptığımı ve gecikeceğimi telefonda söylememe rağmen memurunun hiçbirşey yapmadığını, 5 saatlik tehlikeli bir araç yolcuğunun ve kazanın ardından böyle bir olayla karşılaşmanın bende yarattığı siniri ve stresi açıkladım.

hakime hanım, memurunun yerine özür diledi. çok üzgün olduğunu belirtti.

elbette hakime hanımın özürü çok değerli. ancak kendisinin kabahatli olmadığı olayda neden özür dilediğini anlamadım.

sonrasında bir şikayet dilekçesi yazdım. dilekçemin özünde, önemli olanın duruşmaya katılamamam olmadığı, memurun saygısızca davranışı vardı. havale ettirmek için tekrar duruşma salonuna girdim. hakime hanım şöyle bir dilekçeye baktı. "bunu vermeseniz avukat bey" ve "yaşadıklarına gerçekten çok üzüldüm, kazanız için geçmiş olsun, ben sizden özür diliyorum" dedi.

bende hakime hanıma " kendi özür beyanın benim için çok değerli olduğunu, ancak kabahatli olanın memuru olduğunu, onun için şikayet dilekçemin havalesini" istedim.

hala hakime hanım havale etmemekte direndiyordu. ben ise ısrar ediyordum. bir yandanda bu israrın sebebini merak ediyordum. en sonunda hakime hanım pes etti ve havale etti.

"bu dilekçeden birşey çıkmaz, hem ne malum sizin kaza yaptığınız ve telefonla aradığınız" dedi. o an şok oldum.

samsun barosundan saygıdeğer bir avukat ile malum adliyede karşılaştım. kendisine durumu anlattığımda "bu adliyenin zaten sorunlu olduğunu hatta uganda adliyesi standartlarını bile yakalayamadığını" söyledi.

hukukçu diyoruz; aynı fakültelerde eğitim aldık diyoruz. hukuki tartışmaları işin mutfağında yani duruşma salonlarında yapıyoruz. ancak bir hukukçunun beyanına itibar etmeyen hakim, kendi memuruna şemsiye açmakta.

şimdi bu yazıyı okuyan sayın hukukçulara sesleniyorum. hukukçuluk paydası artık bize fazla gelmiyormu. yani bu payda da bulunmanın bize katkısı nedir. neden hukukçu olduğumuz beyan edip, forumlarda "hukukçular" başlıklı yazıları takip ediyoruz?

bir hukukçu görüşünü ve iddiasını gerekçelendirir. bende yaşadığım kaza ile ilgili belgeleri dilekçem ekinde sunmuştum. sadece telefon kaydı dökümlerini savcılık kanalıyla edinmek kalmıştı.

ama bende hukukçu paydasında bulunmak konusunda istek kalmamıştı. artık bu paydayı terketmek istiyorum. mesleğimi çok seviyorum. severek yapıyorum. bir daha tercih durumda olsan seçermiydin sorusuna evet cevabı veriyorum.

bir şeyler artık değişmeli, aksi halde hukukun durumu gibi hukukçunun durumuda sarpa saracak.